Zekatın Önemi Ve Zekatın Temel Amacı Nedir?
Zekatın Önemi Ve Zekatın Temel Amacı Nedir? Zekat, İslam’ın beş temel ibadetinden biri olan sadaka vermenin özel bir türüdür ve Müslümanlar için oldukça önemlidir. İslam dininin temel taşlarından biri olan zekat, inananlara hem manevi bir sorumluluk hem de toplumsal bir adalet aracı olarak hizmet eder.
Zekat kelimesi Arapça kökenli olup, “artmak, temizlemek, büyütmek” anlamına gelir. Bu, zekatın hem kişinin mal varlığını temizlemek hem de toplumun refahını artırmak amacı taşıdığını simgeler.
Zekâtın ana prensibi, zenginlerin sahip oldukları mal varlığının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmalarıdır. Bu, bir yandan Müslümanların mal varlıklarını Allah’a olan minnetlerini gösterme şeklidir, diğer yandan da toplumun daha adil ve dengeli bir yapıya sahip olmasını sağlar.
Zekat, genellikle zenginlerin yıllık gelirlerinin belli bir yüzdesi olarak hesaplanır ve ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Bu, hem maddi hem de manevi bir denge sağlama amacını taşır. Zekatın asıl amacı sadece maddi yardım değil, aynı zamanda sosyal dayanışmayı teşvik etmek, yoksulları korumak ve fakirlerin ihtiyaçlarını karşılamak şeklinde özetlenebilir.
Zekat vermek, kişinin Allah’a olan inancını güçlendirmenin yanı sıra, toplum içindeki dengesizlikleri azaltma amacına da hizmet eder. Böylece toplumda zekat verilmesi nedeniyle fakir ile zengin arasında devasa uçurumlar olmaz ve fakirlik yok olur.
Zekat Verme Zorunlu mudur?
Evet, zekat vermek İslam’da zorunlu bir ibadettir ve Müslümanlar için önemli bir dini sorumluluktur. Zekatın verilmesi, İslam’ın beş temel ibadetinden biri olarak kabul edilir ve Kuran-ı Kerim’de ve Hadislerde sıkça vurgulanır.
Bu zorunluluğun temel dayanağı, Müslümanların sahip oldukları mal varlığını Allah’a olan minnetlerini göstermek, yoksul ve ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek ve toplumsal adaleti sağlamak amacıyla zekatı vermekle yükümlü olduklarıdır.
Zekatın zorunlu olduğu mal varlığı eşiği kişinin sahip olduğu mala ve gelire bağlı olarak belirlenir. Kimi varlıkların üzerinden zekat vermek gerekirken, bazıları üzerinden zekat vermek zorunlu olmayabilir. Örneğin, altın, gümüş, para gibi maddi varlıkların üzerinden zekat verilirken, ev, araba gibi kişisel kullanım amaçlı mallar üzerinden zekat verilmez.
Zekatın hesaplanma yöntemleri, İslam hukukçuları tarafından detaylı bir şekilde açıklanmıştır ve bu hesaplamalar genellikle kişinin yıllık gelirine, biriktirdiği mal varlığına ve yine biriken malın miktarına göre değişir.
Hangi Mal Ve Mülkler Üzerinden Zekat Verilir?
İslam’da zekat verilmesi gereken mal ve mülkler, belirli kriterlere göre belirlenir. Bu kriterler, kişinin sahip olduğu malın türüne ve miktarına göre değişebilir. İşte İslam’da zekat verilmesi gereken başlıca mal ve mülkler:
Paranın (Altın ve Gümüş): Kişinin sahip olduğu altın ve gümüş miktarı belirli bir eşiği (nisap) aştığında, bu altın ve gümüşün üzerinden zekat verilir. Nisap miktarı ve zekat oranları ülkenin ekonomik koşullarına ve yerel hükümetin belirlediği kurallara bağlı olarak değişebilir.
Nakit Para: Nakit olarak elde bulunan para miktarı da zekata tabi olabilir. Özellikle banka hesapları, tasarruf hesapları gibi finansal varlıkların toplam değeri hesaplanarak zekat verilir.
Tarım Ürünleri: Tarım yoluyla elde edilen ürünler, zekat verilmesi gereken mülkler arasındadır. Buğday, arpa, üzüm, hurma gibi ürünlerin belirli bir miktarı veya miktarlarına göre zekat verilir.
Ticaret Malı: Ticaret amacıyla alınıp satılan malların değeri, zekat verilmesi gereken varlıklar arasında yer alır. Bu malların ticari değeri ve ne kadar süreyle sahip tutuldukları göz önüne alınarak zekat hesaplanır.
Hayvanlar: Bazı durumlarda, sahip olunan hayvanlardan da zekat verilir. Özellikle sığır ve koyunlar gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar, belli bir sayıya ulaştığında zekata tabi olabilir.
Yatırım Mülkleri: Kiralık mülkler, yatırım amaçlı taşınmazlar (evler, arsalar, ticari binalar), hisse senetleri gibi yatırım araçlarından elde edilen gelirler veya değer artışları, zekata tabi olabilir.
Zekatın hesaplanması ve ödenmesi konularında ayrıntılı kurallar vardır, Mesela 80 gramı geçmeyen altından zekat alınmaz. 80 gram altından zekat almak içinse bu miktarın bir sene boyunca elde bekletilmiş olması gerekir. İşte bu nedenle Müslümanlar, zekatlarını doğru bir şekilde hesaplamak ve dağıtmak için ilgili kişilerden yardım almalıdır.
Zekatın Hesaplanması Nasıl Yapılır?
Zekatın hesaplanması karmaşık gelsede aslaında kolaydır. Çünkü farklı türde mal ve mülkler için farklı hesaplama yöntemleri bulunabilir. Ancak temel olarak, zekat hesaplama işlemi şu adımları içerir:
Nisap Miktarını Belirleyin: İlk adım, sahip olduğunuz mal veya mülk türüne göre nisap miktarını belirlemektir. Nisap, bir mülkün veya malın, zekata tabi olabilmesi için sahip olması gereken asgari değerdir. Altın, gümüş, nakit para, tarım ürünleri, ticaret malı ve diğer varlıklar için nisap miktarları farklı olabilir. Bu yüzden önce nisap miktarı belirlenmelidir.
Toplam Varlıkları Hesaplayın: Zekat vermek istediğiniz mal ve mülklerin toplam değerini hesaplayın. Örneğin, altın ve gümüş için toplam ağırlığı, nakit para için toplam miktarı, ticaret malı için ticari değeri hesaplayın.
Borçları Düşünün: Toplam varlıkları hesapladıktan sonra, ne kadar borcunuz varsa, bu varlıklardan borçları düşün. Nitekim, zekât hesaplamasında, ödenmemiş borçlarınız ve yıllık yaşam giderleriniz gibi mali yükümlülükleri düşebilirsiniz.
Zekat Oranını Belirleyin: Zekat vermek istediğiniz varlıkların türüne göre farklı zekat oranları uygulanabilir. Örneğin, altın ve gümüş için zekat oranı genellikle %2,5’tir. Tarım ürünleri için üretimde sulama, gübreleme gibi ek masraflar yapılıyorsa %5, (yani yirmide bir) hiçbir harcama yapılmıyor sadece hasat zamanı toplanıyorsa %10 (yani onda bir) oranında zekat verilir. Bu zekat, o ürünün cinsinden verilebileceği gibi toptan pazarlanan fiyatından hesaplanarak para şeklinde de verilebilir.
Zekat Hesabınızı Yapın: Toplam varlıklarınızdan borçları düştükten sonra, geriye kalan miktarın zekatını hesaplayın. Örnek olarak, toplam altın ve gümüşünüzün borçlarınızı da çıktıktan sonra kalan miktarın yalnızca %2,5 kadarıdır. Bu da 40/1 e tekabül eder.
Zekatı Dağıtın: Zekat miktarınızı hesapladıktan sonra, bu miktarı ihtiyaç sahibi Müslümanlara dağıtmanız gerekmektedir. İhtiyaç sahipleri arasından da önce fakir akrabalarınız, eğer fakir akrabanız yoksa, fakir komşularınıza vermek zorundasınız. Zekat hayır kurumlarına teslim edilmez. Fakire direk aracı olmaksızın teslim edilir.
Zekat Ne Zaman Verilir?
Zekatın hesaplanması, kişinin sahip olduğu mal ve mülk türüne, miktarına ve nisap değerine bağlı olarak değişebilir. Altın, gümüş, nakit para, ticaret malı, tarım ürünleri gibi farklı varlık türleri için farklı hesaplama yöntemleri kullanılır. Ancak temelde, zekatın verilebilmesi için nisap miktarının ve malın üzerinden bir yıl geçmiş olmasının gerektiği unutulmamalıdır.
Zekat verme zamanı, kişinin tercihine bağlı olarak belirlenebilir, ancak birçok Müslüman, zekatlarını Ramazan ayı veya Ramazan bayramı öncesinde vermeyi tercih eder. Bu, önceki yılın sadakası olarak kabul edilir ve toplum içinde dayanışmanın bir ifadesi olarak görülür.
Zekat Vermenin Toplumsal Önemi Nedir?
Zekat vermenin toplumsal önemi oldukça büyüktür. İslam’ın beş temel ibadetinden biri olan zekat, Müslümanlar için sadece bir manevi sorumluluk değil, aynı zamanda toplumsal bir denge aracıdır. Bu ibadet, zenginlerin mal varlıklarının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmalarını gerektirir.
Bu, toplum içindeki gelir adaletsizliğini azaltmanın yanı sıra, fakirlerin temel ihtiyaçlarını karşılayarak onların yaşam koşullarını iyileştirir. Zekat, Müslümanları sosyal dayanışmayı teşvik eden bir unsur olarak bir araya getirir ve toplumsal birlik ve huzuru destekler.
Aynı zamanda zekat verme, kişinin Allah’a olan minnetini gösterme ve manevi tatmin sağlama amacını taşır, bu da kişinin ruhsal gelişimine katkıda bulunur. Sonuç olarak, zekat vermek hem manevi hem de toplumsal bir boyutu olan önemli bir İslam ibadetidir.
Zekat Vermenin Fazileti Hakkında 10 Hadis
Zekat vermenin fazileti, İslam hadislerinde sıkça vurgulanır. İşte zekatın fazileti ile ilgili kaynaklarıyla beraber derlediğimiz 10 kısa hadis:
Birinci Hadis: İbn Abbas (r.a.) şöyle dedi: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), zekatın temel bir İslam ibadeti olduğunu ve Allah’ın zekat verenleri seven ve onlara bol bol mükâfat vereceği bir amel olarak gördü.” [Sahih-i Buhari]
İkinci Hadis: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Zekat, zenginlerin fakirlere verdikleri bir hak ve malın temizlendiği bir şekildir. Kim zekatı verirse, o kişi için bu, bir hayır ve barış vesilesidir.” [Tirmizi]
Üçüncü Hadis: Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi: “Allah’a sadaka vererek, mallarını temizleyen kişinin malı artmaz.” [Ibni Mace]
Dördüncü Hadis: Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: ‘Kim malının bir yüzdeyi kadar zekat verirse, Allah onu kabul eder ve müminin malını bereketlendirir.’ ” [Tirmizi]
Beşinci Hadis: Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bir kimse zekatını verirse, o kişi, o malın lekelerini temizlemiş olur ve onun sevabını alır.” [Ibni Mace]
Altıncı Hadis: Hz. Enes (r.a.) şöyle dedi: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir kişinin malını korumak için sadaka vermenin zekat vermekten daha faziletli olduğunu söyledi.” [Ibni Mace]
Yedinci Hadis: Hz. Abdullah bin Ömer (r.a.) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), zekatı fakirlere verilen bir hediye olarak tanımladı ve bununda cömertlik ve yardımlaşmanın bir ifadesi olduğunu vurguladı.” [Sahih-i Buhari]
Sekizinci Hadis: Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi: “Zekat, malın kirlerini temizler ve fakirlere haktır. Allah’ın emanetini yerine getirmek için verilen bir sadakadır.” [Ibni Mace]
Dokuzuncu Hadis: İbn Abbas (r.a.) anlatıyor: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), zekatın kişiyi kötülüklerden ve felaketlerden koruyacağını söyledi.” [Tirmizi]
Onuncu Hadis: Hz. Ebu Hüreyre (r.a.) şöyle dedi: “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bir kimse zekatını verirse, Allah onun malını bereketlendirir ve o kişiye rızık genişliği verir.” [Sahih-i Buhari]
Bu hadisler, zekatın İslam’da büyük bir fazilet taşıdığını ve hem manevi hem de dünyevi açıdan büyük ödüllere yol açtığını göstermektedir. Müslümanlar için zekat vermek, hem maddi paylaşımın hem de Allah’a olan bağlılığın bir ifadesidir.
Zekatın Faydaları Hakkında 40 Bilgi
- İhtiyaç sahiplerine yardım sağlar.
- Sosyal adaleti teşvik eder.
- Malın temizlenmesini sağlar.
- Fakirlerin yaşam standartlarını yükseltir.
- Toplumsal dayanışmayı artırır.
- Ekonomik dengesizliği azaltır.
- Kişinin ruhsal tatmini artırır.
- Allah’ın hoşnutluğunu kazanır.
- Hayır, işlemeyi teşvik eder.
- Toplumsal huzur ve istikrarı destekler.
- Kişinin zenginlikle sınanmasını engeller.
- Kendini şükretmeye teşvik eder.
- Ahiret için yatırım yapar.
- İmanı güçlendirir.
- Kişinin cömertlik erdemi kazanmasını sağlar.
- Dini bir sorumluluğu yerine getirir.
- Malın bereketini artırır.
- Rızık genişliği getirebilir.
- Yoksulların dualarını alır.
- Dini bir kimliği güçlendirir.
- İnsanların sevgisini kazanır.
- Toplumsal güveni artırır.
- Yardıma muhtaç insanlara umut verir.
- Kişinin ahlaki değerlerini geliştirir.
- Malı haramdan temizler.
- Kendini kişisel gelişim için teşvik eder.
- Hırs ve açgözlülüğü azaltır.
- Toplum içindeki dengesizlikleri düzeltebilir.
- Fakirlere yaşam şansı verir.
- Toplumsal refahı artırır.
- Kişinin dünya ve ahiret dengesini sağlar.
- Allah’ın lütfunu çekme yolunu açar.
- Malın değerini daha iyi anlamamıza yardımcı olur.
- Ahiret gününde ağırlığımıza katkıda bulunur.
- Dünya ve ahirette bereket getirebilir.
- Kişinin mülkiyetini bir anlamda paylaşmasını öğretir.
- İslam toplumlarında dayanışma kültürünü destekler.
- İyi bir toplum üyesi olmayı teşvik eder.
- Fakirlerin refahını artırarak suç oranlarını düşürür.
- Allah’ın rızasını kazandırarak, ahiret hayatına bir ışık olur.
Zekat Kimlere Verilir?
İslam’da zekatın verilmesi gereken kişiler ve gruplar, Kur’an-ı Kerim ve hadislerde belirtilmiştir. İşte zekatın verilmesi gereken kişiler öncelik sıralamasına göre aşağıda sıralanmıştır:
Akrabalar (Qurba): Zekat verirken akrabalara öncelik vermek tavsiye edilir. Akrabaların ihtiyaçları karşılanmalıdır, böylece aile bağları güçlendirilir ve akrabalık ilişkileri korunur.
Yakın Komşular (Jaris): Komşulara yardım etmek de önemlidir. İslam’da komşular, bir kişinin özel bir sorumluluğu olarak kabul edilirler ve yardımseverlik bu çerçevede teşvik edilir.
Fakirler (Fuqara): Temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar yoksul durumda olan kişilere zekat verilebilir. Bu kişiler, temel gıda, barınma ve giyim ihtiyaçlarını karşılayamayan ve nisap miktarına sahip olmayan kimselerdir.
Miskinler (Mesakin): Fakirlerden daha yoksul olan, ihtiyaçlarını karşılayacak kadar mal veya gelire sahip olmayan kişilere zekat verilebilir. Miskinler, daha derin bir yoksulluk içinde olan kişilerdir.
Gönüllülerin İslamlaştırılması (Muallafat al-Qulub): İslam’a girmesi veya İslam’ın kabul edilmesi durumunda desteklenmesi gereken kişilere zekat verilebilir. Bu, İslam’ı anlama ve yaşama süreçlerine yardımcı olmayı amaçlar.
Esirlerin Kurtarılması (Riqab): Esirlerin özgürlüklerini satın almak veya fidye ödemek için zekat verilebilir.
Borçlular (Al-Gharimin): Borçlarını ödemekte güçlük çeken Müslümanlara, borçlarını ödemelerine yardımcı olmak için zekat verilebilir.
Yolcular (Ibn al-Sabil): Yolda kalmış ve ihtiyaç içinde olan Müslümanlara zekat verilebilir. Bu, yolculukları sırasında maddi sıkıntıya düşmüş kişileri desteklemeyi amaçlar.
Allah’ın yolunda cihad edenler (Fi Sabilillah): İslam’ı savunmak ve yaymak amacıyla cihad eden Müslümanlara zekat verilebilir.
Amme-i sâile (Sadıkça dileyecek durumda olan kişiler): İhtiyaçları olmadığı halde yardım talebinde bulunan kişilere zekat verilebilir, ancak bu kişilere zekat verilirken dikkatli olunmalıdır. Zekatın adil bir şekilde ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlamak için dikkatli bir şekilde dağıtılması gerekir.
Zekatın Fakirler Üzerindeki Etkisi Nedir?
Zekat, fakirler üzerinde derin etkilere sahip olan İslam’ın önemli bir ibadetidir. Bu sadaka, fakirlerin temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur; gıda, barınma, giyim gibi temel gereksinimleri sağlama amacını taşır. Ayrıca, zekatın toplumsal adaletin sağlanmasına katkı sağlayan bir rolü vardır.
Zenginlerden alınarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, gelir dağılımının dengelenmesine yardımcı olur ve ekonomik eşitsizlikleri azaltır. Zekat, aynı zamanda toplum içinde dayanışma kültürünü teşvik eder, insanları birbirlerine yardım etmeye ve toplumsal birliklerini güçlendirmeye teşvik eder.
Fakirler için umut kaynağı olan zekat, toplumsal huzurun ve istikrarın korunmasına da katkıda bulunur ve İslam’ın temel ilkelerinden birini yaşatır. Bu nedenle zekat, hem manevi hem de toplumsal bir öneme sahip bir ibadettir.
Zekat Verme Kişinin Vicdanını Nasıl Rahatlatır?
Zekat vermek, kişinin vicdanını birçok açıdan rahatlatan bir eylemdir. İlk olarak, zekat vermek, İslam’da bir dini görev olduğu için kişinin inancına olan bağlılığını ifade etmesini sağlar. Bu görevi yerine getirme duygusu, vicdanın huzur bulmasına katkıda bulunur.
İkinci olarak, zekat vermek, ihtiyaç sahiplerine yardım etme fırsatı sunar. Başkalarının hayatlarını iyileştirmek ve onlara destek olmak, insanların içsel memnuniyetini artırır. Üçüncü olarak, zekat vermek, insanlara manevi tatmin sağlar. Yardımseverlik ve cömertlik, insanların daha iyi bir insan olduklarını hissettirir.
Ayrıca, zekat verme toplumsal dayanışma ve birlik duygularını güçlendirir, bu da toplumun genel huzurunu artırarak vicdanın rahatlamasına katkıda bulunur. Sonuç olarak, zekat vermek, dini sorumlulukları yerine getirmenin yanı sıra insanların içsel huzur ve toplumsal katkı hissini artıran önemli bir eylemdir.
Zekat Kişinin Malıyla Duygusal Bağını Nasıl Azaltır?
Zekat verme, kişinin malıyla duygusal bağını azaltır çünkü bu eylem, mala olan bağlılığını ve açgözlülüğünü azaltarak maddi varlığın manevi değerini daha iyi anlamasını sağlar. İşte zekatın mal ile duygusal bağı azaltma şekilleri:
- Paylaşma Bilinci Geliştirir: Zekat verme, kişiyi malını başkalarıyla paylaşma bilinciyle dolu hale getirir. Malını paylaşarak başkalarına yardım etmek, kişinin bencillikten uzaklaşmasını ve toplumsal sorumluluklarını daha iyi anlamasını sağlar.
- Gönüllülük ve Cömertlik Kazandırır: Zekat verme, kişinin gönüllülük ve cömertlik erdemlerini geliştirmesine yardımcı olur. Malını isteyerek ve içtenlikle paylaşma eylemi, kişinin başkalarına yardım etmeyi istemesine ve keyif almasına yol açar.
- Malın Geçici Olduğunu Anlatır: Zekat verme, kişinin mülkiyeti ve malın dünyevi olduğunu hatırlamasını sağlar. Malın geçici olduğunu ve ahiret için yatırım yapmanın daha önemli olduğunu anlamak, mala olan bağımlılığı azaltır.
- Allah’ın Lütfunu Hatırlatır: Zekat verme, kişinin malının Allah’ın bir lütfu olduğunu hatırlatır. Bu, kişiyi daha mütevazi bir şekilde malını kullanmaya ve Allah’a şükretmeye teşvik eder.
- Toplumsal Adaleti Teşvik Eder: Zekat, toplumsal adaletin sağlanmasına katkı sağlar ve maddi varlığın adil bir şekilde dağıtılmasını destekler. Bu da kişinin malına olan duygusal bağını azaltır çünkü malını daha geniş bir toplumsal perspektifte görür.
- Zaruret ve Lüksü Ayırır: Zekat verme, kişinin zaruri ihtiyaçlar ile lüks ve israfı ayırt etmesine yardımcı olur. Malını sadece temel ihtiyaçları karşılamak için kullanmaya teşvik eder.
Mamafih zekat verme, kişinin malıyla duygusal bağını azaltır çünkü bu eylem, malı daha fazla toplumsal ve manevi bir perspektiften görünce kişinin açgözlülüğünü ve malına olan aşırı bağımlılığını azaltır. Ayrıca, zekat verme kişiyi daha mütevazı, cömert ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeye istekli bir birey haline getirir.
Zekat Birlik Ve Beraberlik Duygusu Oluşturur mu?
Zekat, toplumlar arasında birlik ve beraberlik duygusu oluşturan önemli bir araçtır. İslam toplumlarında bu yardım biçimi, dayanışma ve yardımlaşma kültürünün güçlendirilmesine katkı sağlar. Zekatın zenginlerden alınarak ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, toplumsal adaletin sağlanmasına ve ekonomik eşitsizliklerin azaltılmasına yardımcı olur.
Bu da toplumun her kesimi arasında daha adil bir paylaşımın teşvik edildiğini gösterir. Aynı zamanda zekat, Müslüman toplumlar arasında ortak bir amaç ve değeri paylaşma duygusu yaratır. Yardımseverlik ve dayanışma, toplum üyelerini bir araya getirir ve ortak bir insanlık idealini pekiştirir.
İhtiyaç sahiplerine sağladığı moral ve destek, yardım alan kişilerin toplumlarına olan bağlılıklarını artırır. Tüm bu faktörler, zekatın toplumlar arasında birlik ve beraberlik duygusu oluşturmasına katkı sağlar ve toplumun daha güçlü bir şekilde hareket etmesine olanak tanır.
Zekat Toplumsal Adaleti Nasıl Destekler?
Zekat verme, toplumsal adaletin sağlanması ve sürdürülmesi açısından önemli bir rol oynar. Bu ibadet, toplum içindeki ekonomik dengesizlikleri azaltarak gelir dağılımını daha adil bir hale getirir. Zenginlerden alınan zekat, ihtiyaç sahiplerine dağıtılarak ekonomik açıdan dezavantajlı grupların desteklenmesine katkı sağlar. Bu sayede toplumsal adaletin tesis edilmesi ve korunması amaçlanır.
Zekat, özellikle fakirlerin ve yoksulların temel yaşam ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur. Bu, toplumsal adaletin en temel bileşenlerinden biridir, çünkü savunmasız grupların hayat koşullarının iyileştirilmesi ve insanların yaşam standartlarının yükseltilmesi, bir toplumun adalet anlayışının bir yansımasıdır.
Ayrıca, zekat verme, sosyal dengeyi korumaya da katkı sağlar. Fakirlerin ihtiyaçları karşılandığında, toplum içindeki sosyal gerilimlerin azalmasına yardımcı olur. Bu da toplumsal huzurun ve istikrarın korunmasına katkıda bulunur.
Zekat aynı zamanda dayanışma ve yardımlaşma kültürünü güçlendirir. İslam toplumlarında insanlar, bu geleneği yaşatmak ve toplumlarını daha birlikte hareket eden bir şekilde inşa etmek için çaba gösterirler. Bu, toplumun birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirir.
Hangi Mallardan Zekat Verilmez?
Zekatın Önemi Ve Zekatın Temel Amacı Nedir? adlı konumuza son verirken, zekat fıkhı ile alakalı farklı videolar izlemek isterseniz, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.