Kerevit Nerede Nasıl Yaşar Kerevit Helal mi?
Kerevit Nerede Nasıl Yaşar Kerevit Helal mi? Tatlı su kaynaklarında yaşayan ve tatlı su istakozu olarak da bilinen bir kabuklu deniz canlısıdır. Özellikle akarsular, göller ve nehirler gibi tatlı su ortamlarında bulunan kerevitler, tatlı su ekosistemlerinde önemli bir yere sahiptir. Kerevitlerin yaşam döngüsü, beslenme alışkanlıkları ve ekosisteme olan katkıları gibi konular, onların biyolojik ve çevresel açıdan incelenmesini gerekli kılar.
Kerevitler genellikle derin, yavaş akan suların dibinde, taşların altında veya bitki örtüsünün arasında saklanarak yaşarlar. Bu alanlar, kerevitlerin avcılardan korunmasını ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlar. Kerevitler, gece aktif olan canlılardır ve çoğunlukla geceleri beslenirler. Bu durum, onların avcılardan korunmasını ve avlanma sırasında daha az rekabetle karşılaşmalarını sağlar.
Beslenme açısından kerevitler, hem bitkisel hem de hayvansal gıdalarla beslenen omnivor canlılardır. Bitkisel besinler arasında su bitkileri, algler ve ölü bitki materyalleri bulunurken, hayvansal besinler arasında küçük balıklar, böcek larvaları ve diğer küçük su canlıları yer alır. Kerevitler, bulundukları ekosistemde organik maddelerin parçalanmasına ve besin döngüsüne katkıda bulunarak önemli bir rol oynarlar.
Kerevitlerin biyolojik özellikleri de oldukça ilginçtir. Genellikle 2 ila 5 yıl arasında değişen bir yaşam süreleri vardır. Dişi kerevitler, yumurtalarını vücutlarının alt kısmında taşırlar ve yumurtalar genellikle birkaç hafta içinde çatlar. Yeni doğan kerevitler, annelerinin koruması altında bir süre yaşadıktan sonra bağımsız hale gelirler. Bu süreç, kerevitlerin popülasyonlarını sürdürebilmeleri için kritik öneme sahiptir.
Kerevitler, dünya genelinde çeşitli kültürler için önemli bir besin kaynağıdır. Özellikle Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’da kerevitler, gastronomik açıdan değerli kabul edilir ve çeşitli yemeklerde kullanılır. Kerevitlerin etleri, protein açısından zengindir ve düşük yağ içerikleri ile sağlıklı bir besin kaynağı olarak değerlendirilir. Aynı zamanda kerevitler, ekonomik açıdan da önemli bir yer tutar ve birçok ülkede kerevit avcılığı ve yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Ancak, kerevit popülasyonları, çevresel değişiklikler ve insan faaliyetleri nedeniyle tehdit altındadır. Su kirliliği, habitat kaybı ve aşırı avlanma, kerevitlerin yaşam alanlarını ve popülasyonlarını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, kerevitlerin korunması ve sürdürülebilir avcılık yöntemlerinin geliştirilmesi, ekosistem sağlığı ve biyolojik çeşitliliğin devamı açısından önemlidir.
Kerevit Nerede Bulunur?
Kerevitler, genellikle tatlı su kaynaklarında yaşayan kabuklu deniz canlılarıdır. Bu canlılar, dünyanın birçok bölgesinde farklı sucul ortamlarında bulunabilirler. İşte kerevitlerin yaygın olarak bulunduğu yerler:
Göller ve Baraj Gölleri: Kerevitler, durgun su kütlelerini tercih ederler ve bu nedenle göller ve baraj gölleri onların doğal yaşam alanlarıdır. Bu tür su kütlelerinde, kerevitler genellikle suyun dibinde, taşların ve bitki örtüsünün altında saklanarak yaşarlar.
Nehirler ve Akarsular: Kerevitler, akarsuların ve nehirlerin yavaş akan bölgelerinde de yaygın olarak bulunurlar. Nehirlerin kıyı şeridindeki taşlık ve bitki örtüsü ile kaplı alanlar, kerevitlerin beslenme ve korunma ihtiyaçlarını karşılar.
Bataklıklar ve Sulak Alanlar: Bataklıklar ve sulak alanlar, kerevitlerin beslenme ve üreme açısından uygun ortamlardır. Bu bölgelerde bol miktarda organik madde bulunur ve kerevitler burada kolayca yiyecek bulabilirler.
Yeraltı Suları ve Kaynaklar: Bazı kerevit türleri, yeraltı sularında ve kaynaklarda da yaşarlar. Bu türler, yeraltı su yollarında, mağaralarda veya doğal kaynakların çevresinde bulunabilirler.
Kültür Alanları: Kerevitler, ticari amaçlarla da yetiştirilmektedir. Bu nedenle, kerevit yetiştiriciliği yapılan havuzlar, çiftlikler ve kontrollü sucul ortamlar, kerevitlerin bulunduğu diğer yerlerdir. Bu yetiştiricilik alanları, özellikle kerevit popülasyonlarının doğal yaşam alanlarındaki tehditlerden korunması ve sürdürülebilir avcılığın desteklenmesi amacıyla önemlidir.
Kerevitler, bu farklı sucul ortamlarda hayatta kalabilmek için çeşitli adaptasyonlar geliştirmişlerdir. Suyun kalitesi, sıcaklık, oksijen seviyesi ve yiyecek bolluğu gibi faktörler, kerevitlerin bu ortamlardaki dağılımını ve yoğunluğunu etkiler. Dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan kerevit türleri, yerel ekosistemlerin özelliklerine göre farklılık gösterebilir.
Vakıa kerevitler göller, nehirler, bataklıklar ve yeraltı su kaynakları gibi çeşitli tatlı su ortamlarında bulunabilirler. Ayrıca, ticari yetiştiricilik amacıyla oluşturulan kontrollü alanlarda da kerevit popülasyonları mevcuttur. Bu canlıların bulunduğu yerlerin korunması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi, ekosistem sağlığı açısından büyük önem taşır.
Kerevitin Beslenme Alışkanlıkları Nasıldır?
Kerevitler, omnivor yani hem bitkisel hem de hayvansal gıdalarla beslenen canlılardır. Bu geniş beslenme yelpazesi, onların çeşitli gıda kaynaklarından faydalanabilmelerini ve hayatta kalma şanslarını artırmalarını sağlar.
Bitkisel besinler arasında su bitkileri, algler ve ölü bitki materyalleri bulunur. Göl ve nehir tabanlarında yaşayan kerevitler, bu bitkisel kaynakları tüketerek hem enerji ihtiyaçlarını karşılar hem de ekosistemin dengesi için önemli bir rol oynarlar.
Kerevitlerin diyetinde hayvansal gıdalar da önemli bir yer tutar. Küçük balıklar, böcek larvaları ve diğer küçük su canlıları, kerevitler için zengin bir protein kaynağıdır. Ayrıca su tabanında bulunan yumuşakçalar, solucanlar ve ölü hayvanların kalıntıları da kerevitlerin beslenme kaynakları arasında yer alır. Bu hayvansal besinler, kerevitlerin büyümesi ve üremesi için gerekli olan besin öğelerini sağlar.
Kerevitler genellikle gece aktif olan canlılardır, yani beslenme faaliyetlerinin büyük bir kısmını gece gerçekleştirirler. Bu davranış, onların avcılardan korunmasına ve daha az rekabetle karşılaşmalarına yardımcı olur. Kerevitler, suyun dibinde gezinerek yiyecek arar ve besin kaynaklarını tespit etmek için duyusal organlarını kullanırlar.
Yiyeceklerini bulmak için suyun dibindeki taşları ve bitki örtüsünü hareket ettirirler. Bazı kerevit türleri, buldukları yiyecekleri hemen tüketmek yerine saklama eğilimindedirler; bu davranış, yiyecek bulmanın zor olduğu dönemlerde hayatta kalmalarına yardımcı olur.
Kerevitlerin bu çeşitli beslenme alışkanlıkları, onların bulundukları ekosistemlerdeki rolünü daha da önemli hale getirir. Organik maddelerin parçalanmasına katkıda bulunarak besin döngüsünü desteklerler ve bu süreçte su ekosistemlerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olurlar.
Hem bitkisel hem de hayvansal gıdalarla beslenmeleri, kerevitlerin farklı çevresel koşullara uyum sağlamalarına ve geniş bir coğrafi alanda yaşamlarını sürdürebilmelerine olanak tanır. Bu beslenme alışkanlıkları, kerevitlerin ekolojik dengeyi korumadaki önemini ve biyolojik çeşitlilikteki yerini pekiştirir.
Kerevit Nasıl Çoğalır?
Kerevitlerin çoğalma süreci, hem biyolojik hem de davranışsal olarak oldukça ilginç ve karmaşıktır. İşte kerevitlerin üreme döngüsü hakkında detaylı bilgiler:
Üreme Dönemi
Kerevitlerin üreme dönemi genellikle sonbahar aylarına denk gelir. Bu dönemde su sıcaklıkları ve çevresel koşullar, kerevitlerin üreme aktivitelerini teşvik eder. Erkek kerevitler, çiftleşme mevsiminde dişilere yaklaşarak üreme sürecini başlatır.
Çiftleşme
Erkek kerevitler, dişilere kıskacımsı bacaklarıyla tutunur ve sperm paketlerini dişinin vücut altındaki üreme açıklığına yerleştirir. Bu süreçte, erkek ve dişi kerevitler genellikle birkaç dakika boyunca birbirlerine bağlı kalırlar. Erkek kerevit, spermlerini dişiye aktardıktan sonra ayrılır ve dişi kerevit yumurtlama sürecine geçer.
Yumurtlama ve Kuluçka
Dişi kerevit, döllenmiş yumurtalarını vücudunun alt kısmında bulunan yüzgeç benzeri yapılar (pleopodlar) üzerinde taşır. Bu yüzgeçler, yumurtaların güvenli bir şekilde taşınmasını sağlar ve aynı zamanda su dolaşımını artırarak yumurtaların oksijen almasına yardımcı olur. Dişi kerevit, yumurtalarını birkaç hafta boyunca bu şekilde taşır ve onları korur.
Yumurtaların Çatlaması ve Yavrular
Yumurtalar, türüne ve çevresel koşullara bağlı olarak birkaç hafta içinde çatlar. Yumurtadan çıkan yavru kerevitler, başlangıçta annelerinin pleopodlarına tutunur ve burada korunurlar. Bu süre zarfında, yavrular annelerinden besin almazlar, ancak annenin sağladığı koruma ve oksijen ile hayatta kalırlar. Birkaç hafta sonra, yavru kerevitler bağımsız hale gelir ve su tabanında kendi başlarına yaşamaya başlarlar.
Büyüme ve Olgunlaşma
Yavrular, küçük ve savunmasız olarak başladıkları hayatlarına hızla büyüyerek devam ederler. Kerevitler, dış iskeletlerini (kabuklarını) büyüme süreçlerinde birkaç kez değiştirirler. Bu süreç, “kabuk değiştirme” olarak bilinir ve kerevitlerin büyümesi için gereklidir. Yavrular, kabuk değiştirme dönemlerinde özellikle savunmasızdırlar, çünkü yeni kabuk sertleşene kadar korunmasız kalırlar.
Cinsel Olgunluk
Kerevitler, türlerine ve çevresel koşullara bağlı olarak 1 ila 2 yıl içinde cinsel olgunluğa ulaşırlar. Cinsel olgunluğa ulaştıklarında, kerevitler üreme döngüsünü yeniden başlatabilir ve kendi yavrularını dünyaya getirebilirler.
Kerevitin Ömrü Ne Kadardır?
Kerevitlerin ömrü, türlerine, yaşadıkları çevre koşullarına ve beslenme durumlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Genel olarak, kerevitlerin yaşam süresi 2 ila 20 yıl arasında değişmektedir. Farklı kerevit türleri, doğal olarak farklı yaşam sürelerine sahiptir. Örneğin, Kuzey Amerika’da yaygın olan “Orconectes rusticus” gibi bazı türler ortalama 2-3 yıl yaşarken, daha büyük ve daha az yaygın türler 10-20 yıl yaşayabilir.
Kerevitlerin yaşam süresi, yaşadıkları sucul ortamın kalitesine de bağlıdır. Temiz, oksijen açısından zengin sular, kerevitlerin sağlıklı bir şekilde yaşamasını ve daha uzun ömürlü olmasını sağlar. Su kirliliği, düşük oksijen seviyeleri ve habitat kaybı gibi olumsuz çevresel koşullar, kerevitlerin yaşam süresini kısaltabilir. Beslenme de önemli bir faktördür.
Kerevitlerin diyetinde yeterli miktarda besin bulunması, onların büyüme hızını ve genel sağlık durumunu etkiler. İyi beslenen kerevitler, daha sağlıklı olur ve daha uzun süre yaşayabilirler. Besin eksikliği veya düşük kaliteli besin kaynakları, kerevitlerin zayıflamasına ve ömrünün kısalmasına yol açabilir.
Doğal düşmanlar ve hastalıklar da kerevitlerin ömrünü etkileyen önemli faktörlerdir. Yırtıcı balıklar, kuşlar ve diğer sucul hayvanlar, kerevit popülasyonlarını avlayarak kontrol altında tutar. Ayrıca, sucul ortamlarda yaygın olan mantar ve bakteriyel enfeksiyonlar, kerevitlerin sağlığını olumsuz etkileyebilir ve ömürlerini kısaltabilir. Kerevitlerin büyüme sürecinde kabuk değiştirme (molting) önemli bir rol oynar.
Bu süreç, kerevitlerin büyümesi için gereklidir ancak aynı zamanda en savunmasız oldukları dönemdir. Kabuk değiştirme sırasında kerevitler, yeni kabukları sertleşene kadar yumuşak ve savunmasızdır. Bu dönemde avcılar tarafından avlanma riski daha yüksektir ve çevresel stres faktörlerine karşı daha hassastırlar.
Sağlıklı bir ortamda yaşayan ve yeterli besine sahip olan kerevitler, türlerine bağlı olarak 2 ila 20 yıl arasında değişen bir yaşam süresine sahip olabilirler. Çevresel koşullar, beslenme, doğal düşmanlar ve hastalıklar gibi faktörler, kerevitlerin ömrünü doğrudan etkiler. Kerevitlerin korunması ve yaşam alanlarının sağlıklı tutulması, onların uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri için kritik öneme sahiptir.
Kerevitin Düşmanları Kimlerdir?
Kerevitlerin çeşitli doğal düşmanları vardır ve bu düşmanlar, kerevit popülasyonlarının dengede kalmasında önemli bir rol oynar. Kerevitlerin en yaygın düşmanları arasında yırtıcı balıklar yer alır. Özellikle turna balığı, yayın balığı ve levrek gibi büyük yırtıcı balıklar, kerevitlerin sıkça avlandığı türlerdir. Bu balıklar, hem genç hem de yetişkin kerevitleri avlayarak beslenirler. Ayrıca, su kuşları da kerevitler için önemli bir tehdit oluşturur. Özellikle balıkçıl kuşlar, ördekler ve martılar, sığ sularda ve kıyı bölgelerinde kerevitleri avlarlar.
Memeliler arasında ise su samurları, rakunlar ve minkler, kerevitlerin doğal düşmanları arasında yer alır. Bu hayvanlar, kerevitleri beslenme alışkanlıklarının bir parçası olarak avlarlar. Su samurları, özellikle kerevitlerin yoğun olduğu nehir ve göl kenarlarında aktif avcılar olarak bilinirler. Bunun yanı sıra, kerevitlerin düşmanları arasında bazı amfibiler ve sürüngenler de bulunur. Özellikle büyük kurbağalar ve su yılanları, kerevitleri avlayan diğer hayvanlar arasındadır.
Kerevitler ayrıca parazitler ve hastalıklar tarafından da tehdit edilirler. Mantarlardan kaynaklanan hastalıklar ve parazitler, kerevit popülasyonlarını olumsuz etkileyebilir. Özellikle kerevit vebası olarak bilinen mantar enfeksiyonu, kerevit popülasyonları üzerinde yıkıcı etkiler yaratabilir. Bu hastalık, kerevitlerin kitlesel ölümlerine yol açarak popülasyonların hızla azalmasına neden olabilir.
Kerevitin Özellikleri Nelerdir?
- Tatlı su kabuklusudur.
- Çeşitli sucul ortamlarda yaşar.
- Omnivor beslenme alışkanlığı vardır.
- Bitkisel ve hayvansal gıdalar tüketir.
- Genellikle gece aktiftir.
- Su dibinde besin arar.
- Taşların altında saklanır.
- Su bitkilerini tüketir.
- Algler ile beslenir.
- Küçük balıkları avlar.
- Böcek larvalarını yer.
- Yumuşakçalar ve solucanları tüketir.
- Leş ile de beslenir.
- Çiftleşme sonbaharda gerçekleşir.
- Dişi kerevit yumurtaları taşır.
- Yumurtalar pleopodlara yapışır.
- Yavrular annelerinden korunur.
- Yavrular kabuk değiştirir.
- Kabuk değişimi büyümeyi sağlar.
- Kabuk değişiminde savunmasızdır.
- Doğal düşmanları yırtıcı balıklardır.
- Su kuşları kerevit avlar.
- Su samurları kerevitleri yer.
- Rakunlar kerevitleri avlar.
- Büyük kurbağalar kerevit avlar.
- Su yılanları kerevit avlar.
- Parazitler kerevitleri etkiler.
- Kerevit vebası ölümcüldür.
- Genellikle 2-20 yıl yaşar.
- Temiz su, uzun ömür sağlar.
- Habitat kaybı tehdit oluşturur.
- Mantar kaynaklı hastalıklar yaygındır.
Kerevit Avı Yasal mı?
Kerevit avı, çoğu ülkede belirli kurallar ve yönetmelikler altında yasaldır. Ancak bu kurallar, ülkelere ve bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı bölgelerde belirli mevsimlerde avlanma yapılmasına izin verilirken, diğer bölgelerde avlanma yasaklanmış olabilir. Avlanma süresi, kerevit türlerinin popülasyon durumu, çevresel koşullar ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Kerevit avı için belirli boyut sınırlamaları, avlanma kotaları ve avlanma yöntemleri belirlenmiş olabilir. Bu kuralların amacı, kerevit popülasyonlarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini sağlamak ve aşırı avlanmayı önlemektir. Ayrıca, avcılar genellikle avlandıkları kerevitlerin cinsiyet ve boyutuna dikkat etmek zorundadır ve avlanma sırasında belirlenen kurallara uymak zorundadırlar.
Kerevit avı ile ilgili yasal düzenlemeler genellikle yerel balıkçılık idareleri veya doğal kaynaklar departmanları tarafından belirlenir. Bu kuruluşlar, avlanma kurallarını oluşturur ve uygular ve avlanma aktivitelerini izler ve denetlerler. Bu sayede, kerevit popülasyonları korunur ve gelecek nesillere aktarılır.
Kerevit Helal mi?
Daha önceki kabuklu su ürünleri içinde bu konuyu dile getirmiştik. Hanefi dışındaki Hanbeli ve Maliki mezhebine göre kerevit helaldir. Ancak Şafi ve Hanefi mezhebine göre haramdır. Şafi mezhebine göre yenmemesinin ve haram olmasının sebebi kerevitin hem karada hem suda yaşayabilmesidir. İmam Şafiye göre bir canlının deniz hayvanı sayılabilmesi için o canlının karaya çıktığında ölmesi gerekir. Kerevit ve yengeç türü hayvanlar karada ölmediğinden İmam Şafiye göre haramdır.
Hanefi mezhebine göre ise helal olan deniz canlılarını tespit etmek daha kolaydır. Hanefi mezhebine göre balığa benzemeyen solungacı olmayan ve balık türünde olmayan hiçbir deniz canlısı yenmez, hepsi haramdır. Üstelik bu canlının tatlı veya tuzlu suda yaşıyor olması da fark etmez.
Kerevit Türleri Nelerdir Ve Nasıl Ayırt Edilir?
Kerevitler, birçok farklı türe sahip olan geniş bir kabuklu deniz hayvanı grubunu ifade eder. Kerevit türleri genellikle morfoloji, renk, boyut ve yaşam alanları gibi özelliklere göre ayırt edilir. İşte bazı yaygın kerevit türleri ve ayırt edici özellikleri:
- Procambarus alleni (Çöl Kereviti): Orta büyüklükte ve kum rengindedir. Kuyruğunun sonunda siyah bir bandı vardır.
- Procambarus clarkii (Louisiana Kereviti): Büyük boyutlara ulaşabilir ve kahverengi, yeşil veya mavi renklerde olabilir. Kuyruk bölgesinde genellikle kırmızı lekeler bulunur.
- Cherax quadricarinatus (Kızıl Kerevit): Orta büyüklükte ve kahverengi veya kırmızımsı renkte olabilir. Baş bölgesinde dört belirgin koyu çizgi bulunur.
- Procambarus clarkii (Mavi Kerevit): Orta büyüklükte ve mavi renklidir. Kuyruk bölgesinde genellikle koyu renk lekeler bulunur.
- Procambarus fallax (Cüce Kerevit): Küçük boyutlarda ve kahverengi veya gri renkte olabilir. Vücutları genellikle düzgün renkli olup belirgin desenler içermez.
- Cherax destructor (Kristal Kerevit): Orta büyüklükte ve şeffaf, kahverengi veya yeşil renkte olabilir. Genellikle parlak bir görünüme sahiptirler.
Kerevit türlerini ayırt etmek için morfolojik özelliklerin yanı sıra renk desenleri, boyutlar ve yaşam alanları da göz önünde bulundurulabilir. Ayrıca, kerevitlerin diğer özellikleri de türler arasındaki farkları belirlemeye yardımcı olabilir. Ancak, kesin tür tanımlaması için genellikle uzman bir gözlemci veya deneyimli bir akvaryum hobisi uzmanının yardımı gerekebilir.
Kerevitler Akvaryumda Beslenir mi?
Kerevitler, akvaryum hobisi için popüler bir seçenek olabilir. Bazı kerevit türleri, renkleri ve ilginç davranışlarıyla dikkat çekerken, diğerleri ise akvaryumların temizlik işlerinde yardımcı olabilir. Kerevitler, uygun koşullar sağlandığında akvaryumda uzun süre yaşayabilirler.
Ancak, bu canlıların bakımı dikkat gerektirir. Akvaryum suyunun temizliği ve oksijenlenmesi düzenli olarak sağlanmalıdır. Beslenme, kerevitlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesi için önemlidir; çeşitli bitkisel ve hayvansal gıdalarla beslenmelidirler.
Akvaryumda kerevit beslenmesinde, saklanma alanlarına ve sığlık bölgelere dikkat edilmelidir. Kerevitlerin kabuk değişimi dönemlerinde ekstra dikkat gösterilmelidir, çünkü bu süreçte savunmasız olabilirler. Farklı kerevit türlerinin bir arada bulunması durumunda, uyumlu olmalarına dikkat edilmelidir.
Kerevit Nasıl Pişirilir?
Kerevit pişirme süreci, farklı yöntemlerle yapılabilmektedir. En yaygın kullanılan pişirme yöntemleri arasında kaynatma, buharda pişirme, ızgara ve kızartma bulunmaktadır. Kaynatma yöntemiyle, kerevitler temizlendikten sonra tuzlu kaynar suya atılarak 7-10 dakika boyunca pişirilir. Buharda pişirme yönteminde ise kerevitler buhar tenceresine yerleştirilir ve 8-10 dakika kadar buharda pişirilir.
Izgara yöntemiyle kerevitler, önceden ısınmış ızgarada her iki tarafı da altın rengi olana kadar pişirilir. Kızartma yönteminde ise kerevitler temizlenir, kabukları soyulur ve ardından kızartma tavasında her iki tarafı da kızartılır. Pişirme işlemi sonrasında kerevitler, isteğe bağlı olarak tereyağı, limon dilimleri veya soslarla servis edilir.
Pişirme süresi ve yöntemi, kerevitlerin boyutuna ve kişisel tercihlere göre değişebilir. Pişirme sırasında, kerevitlerin dış kabuklarının kırmızı renge dönmesi, genellikle pişmiş olduklarının belirtisidir. Son olarak, pişirme işleminden sonra sıcak olarak servis edilmesi tavsiye edilir ve yanında garnitürlerle sunularak lezzetli bir yemeğe dönüşebilir.
Kerevit Nedir?
Kerevit Nerede Nasıl Yaşar Kerevit Helal mi? adlı konumuza son verirken, kerevit ile alakalı farklı videolar izlemek isterseniz, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.