Çocuklar

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi?

Bir Evlat Yetiştirmek ve Bir Gelecek İnşa Etmek İstiyorsanız, Çocuklarınızı Kucak Kucak Sevgiye Doyurun

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi?

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi? İnsanı insan yapan, bireyi sevimli kılan, ruhu besleyen yegâne duygudur sevgi. Ruh sağlığı, psikiyatri ve psikoloji açısından önemi ise sevme yeteneğinin sevilerek kazanılmasıdır. Tüm insanlar önce sevilmeyi öğrenir. İlk sevgi tomurcukları yeni doğan bebek ile annesi arasındaki sıcak ilişkiyle açılacaktır.

Çocukluğunda sevgiye doymayan birinin psikolojik açıdan güçlü ve dengeli bir kişilik geliştirerek sevgiyi paylaşması, başkalarını karşılıksız sevmesi mümkün değildir.

Sağlıklı bir gelişim için anne-baba sevgisinin yeri ayrıdır ve sevgi ilişkisi sürekli olmalıdır. Farklı kişilerden ve düzensiz olarak gelen sevgi doyurucu olmayacaktır. Bu durumda çocukta güven duygusu gelişemez ve sevgi açlığı bir yerlerde her zaman gizli kalır.

Sağlıklı bir psikoloji için sevgi gereksinimi önce aile içinde yeterince karşılanmalı, doyum sağlayan çocuk zamanla çevresiyle sevgi alışverişine girebilmeli, sevgi ilişkisini ailesi dışına taşıyabilmelidir.

Çocuklar Sevdiğini Nasıl İfade Eder?

Sevginin dili ortak olmakla beraber, Çocuklar sevgi ihtiyaçlarını davranış ve sözleriyle ifade ederler. Ebeveynlerinden ayrılmalarına tepki gösterir, her tür koşulda birlikte olmayı talep ederler aynı zamanda koşulsuz severler.

Ebeveynler ise koşul koymaya başlayarak farkında olmadan sevgilerini engellemeye başlarlar. Çocuklarının davranışlarına, kişilik yapılarına, başarı durumlarına, fiziki özelliklerine ve ebeveynlerin kendi kişisel ihtiyaçlarının engellenmesine, iletişim becerilerine, eşler arasındaki ilişki koşullarına ve kendi çocukluklarında aldıkları sevgi modeline göre sevgiyi koşullandırırlar. Anne babalar öğrenmiş oldukları sevgi modelleriyle çocuklarına sevgiyi öğretirler.

Eşinin sevmediği bir özelliğini çocuğunda gören, okulda kendince tanımladığı başarı özelliklerini göstermediğini düşünen, başarılı olduğu halde en mükemmelini talep eden, eleştiri ve yargılayıcı iletişim kurabilen, maddi ve manevi sorunları olan yetişkinler sevgilerini verme konusunda da sorun yaşarlar.

Çocuklar En Çok Neye İhtiyaç Duyar?

Özellikle annelerin aşağıdaki cümleleri kurduğunu sıklıkla gözlemliyoruz. Bu cümleler anne ve çocuk arasındaki diyalog ve idrak kopukluğunu ifade ediyor;

“Çocuğum beni anlamıyor. Her dediğini yapıyorum, her istediğini alıyorum fakat mutlu edemiyorum. Mutlu olması için gece gündüz çalışıyorum, kazandığım her şeyi onların iyi bir geleceği olsun diye yapıyorum ama olmuyor. Başarılı olmalarını, sorumluluk sahibi olmalarını, yüksek notlar almalarını istiyorum ama bu isteklerim umurlarında bile değil. Ve bazen önemsenmediğimi düşünüyorum; söylediğim sözler, uyarılar, öğütler bir kulaklarından girip bir kulaklarından çıkıyor. Öyle zamanlar oluyor ki çileden çıkıyorum, sinirleniyorum, kızıyorum; ama üzüldüğümle kalıyorum.” Bir Ebeveyn Sitayişi

Bu kadar sitem ve sitayişten sonra birde bu sorulara “Neyi gözden kaçırıyorum, daha farklı ne yapmam gerekiyor?” sorusu da ekleniyorsa, bilelim ki doğru yoldayız. Sahi, neyi gözden kaçırdığımızı düşünüyoruz? Korkarız ki gözden kaçırdığımız şey mazotla çalışan bir aracı benzinle çalıştırma çabasına benziyor.

Oysa çocuğumuzun ihtiyacı tam da mazot gibi bir şey; doğasına uygun, az bir çabayla ulaşılabilen ve en önemlisi karmaşık olmayan. Evet, bir çocuk her ne kadar özgün şekillerde yetiştiriliyor olsa da en temelde ihtiyacı olan şey sevgidir. Bu ihtiyacı tam manası ile karşılanmadığı zaman diğer tüm çabalar ve girişimler yetersiz kalacaktır. Örneklendirecek olursak, temeli sağlam olmayan bir binayı yaparken ne kadar kaliteli malzeme kullanırsak kullanalım yıkılması kaçınılmaz olacaktır.

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi?

Çocuğuma Nasıl Sevgi Gösterebilirim?

Çocuklar büyüdükten ve okula gitmeye başladıktan sonra altı yedi saatlik zaman diliminden sonra eve geldiklerinde erişkinin koruması altında rahatlamak, günlerini karşılıklı diyaloglarla paylaşmak, neşe ve hayal kırıklıklarını aktarmak isterler. Sürekli sizin onlarla ilgili olmanızı adeta ne kadar sevildiklerini görmek isterler.

Çocuğunuza sevgi göstermenin, onu sevdiğinizi ifade etmenin birçok yolu bulunur. Biz sadece en önemli gördüğümüz beş sevgi dilini sırasıyla zikredeceğiz:

Çocuğunuzu Söz ve Davranışlarını Onaylayın

Sevgimizi ifade ederken sözcükler çok önemlidir. Şefkat ve sevgi sözcükleri, övgü ve teşvik sözcükleri, olumlu yönlendirme sağlayan sözcükler, hepsi de “sana önem veriyorum” demektir. Bu tür sözcükler çocuğun ruhuna serpiştirilen hafif ve sıcak yağmur damlaları gibidir. Çocuğunuzun iç dünyasındaki değer ve güvenlik duygusunu besler.

Bunlar çabucak söylense de kolayca unutulmazlar. Bir çocuk onay sözlerinden ömrünün sonuna kadar faydalanır. Tam aksine, geçici kızgınlıklarla söylenen kırıcı sözler, çocuğun özgüvenini zedeleyebilir ve yeteneklerinden şüpheye düşmesine yol açabilir. Çocuklar söylediğimiz her söze yürekten inandığımızı düşünürler

Çocuğunuza Armağanlar Verin

Armağan bir sevgi dilidir. Çocuklar için hediyenin sunumu önemlidir. Armağanın büyüklüğünden, maddi olarak değerinden, ziyade ambalajı, kurdelesi ve sevginizi hissetmesi önemlidir. Almış olduğunuz hediyeler ona olan sevginizin nişanesidir. Hiçbir çocuk armağanın maddi değerine takılmaz.  Çocuk için onu düşünmek, ona atfedilmiş olan değer önemlidir.

Bu yüzden çocuğunuza mutlaka hediyeler almalı, hatta neyi ve neleri sevdiğini öğrendikten sonra, mümkün mertebe bunları hediye etmeniz, çocuk için ne kadar sevildiğini anlaması için büyük bir adım olacaktır.

Çocuğunuza Dokunun, Ona Sarılın

Dokunuşlar; anne ve babanın çocuğa onu sevdiğini söylemenin başak bir yoludur. Kucaklamalar ve öpücükler sevgi dilini konuşmanın en alışılagelmiş yoludur. Yine bu dokunuşların, bu ilgi ve alakanın birçok yolu vardır. Bir baba bir yaşındaki oğlunu havaya fırlatır. Yedi yaşındaki kızını öyle bir döndürür ki kızı kahkahalar atar.

Bir anne üç yaşındaki kızını kucağına oturtup ona masallar okur. Minik minik ellerinden tutar, saçlarını okşayarak tarar, Fiziksel temas sevgi dilleri arasında en kolay uygulanabilendir. Çünkü fiziksel temas için anne babanın özel bir olaya ve mazerete ihtiyacı yoktur. Sevgiyi çocuğa sürekli aktarma durumu mevcuttur.

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi?

Çocuğunuzla Bolca Zaman Geçirin

Çocuğunuzun sevildiğini hissetmesini sağlayan şey, ona ayırdığınız zaman dilimidir. Bu onun için o kadar önemlidir ki tekrar tekrar geri döner. Ancak anne, bu yinelenen talepleri çoğunlukla işin ortasında rahatsız edilmek ve işinin bölünmesi olarak görür.

Eğer ısrarı uzarsa sabrı taşıp çocuğu odasına göndermekte çare bulur. Bu durum çocuğun ihtiyacı olan şeyin tam tersidir. Bir çocuğun sevgi deposu boşsa ve bunu doldurabilecek tek şey ilgi ise çocuk ihtiyacı karşılanıncaya kadar her şeyi yapacaktır.

Şayet anne çocuğun sevgi dilini keşfetmiş olsaydı, salataya başlamadan önce, on beş dakikasını çocuğa ayırsaydı, onun sevgi deposunu doldurmuş olmakla birlikte salatayı daha huzurlu yapabilecekti. Birlikte vakit geçirmek, olumlu göz teması, kaliteli sohbetler, hikâye anlatımı, oyun oynamak gibi paylaşımlar çocuğunuzun nitelikli zaman ihtiyacını karşılayacaktır

Çocuğunuzun İhtiyaçlarını Giderin

Çocuklarınıza verdiğiniz hizmet davranışları yaşlarına uygun düzeyde olup, yeteneklerini ve gelişimlerini engellemeyecek düzeyde olmalıdır. Çocuğunuzun size ihtiyacı olduğunda yanında olmanız, yardıma ihtiyacı olduğunda destek vermeniz sevgi deposunu doldurmaya yeterli olacaktır.

Her çocuk özeldir ve kendine has özellikleri ile dünyaya gelmiştir. Her birinin dünyayı anlamlandırmaları, sevgiyi alış şekilleri farklıdır. Günlük yaşantımız esnasında bizlere sürekli sevgi dilleri noktasında ipuçları sunan yavrularımızı biraz daha yakından gözlemlediğimiz ve davranışlarının altında yatan isteklerini ve beklentilerini fark edebildiğimiz o kıymetli an, çocuklarımıza özel o sevgi dilini kullanmanın tam zamanıdır.

Sevgisiz Büyüyen Çocuklar Ölür

1944 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde yirmi yeni doğmuş bebek, sadece fizyolojik ihtiyaçlarının karşılandığı bir deneye tabi tutulurlar. Teslim edildikleri bakıcılar deney talimatlarınca bu bebeklere sadece onları doyurmak, yıkamak ve bezlerini değiştirmek için yaklaşacak ve bunlar dışında hiçbir şekilde temas kurmayacaklardı.

Deney esnasında bakım veren kişilerden iletişim kurmaları istenmedi ve duygularından arınmış bir robot gibiydiler. Dört ay sonra, bebeklerin yarıdan fazlası çoktan ölmüştü. Bebeklerin ölmesi için fizyolojik hiçbir neden yoktu; öldüklerinde hepsi son derece sağlıklıydı.

Duygusal ihtiyaçları karşılanmayan bebeğin -fiziksel ihtiyaçları eksiksiz karşılandığı halde- ölme ihtimali yüzde yüze yakındır. Yaşamın ilk yıllarında beslenme ihtiyacı kadar sevgi ihtiyacına da muhtacız.

Çocuklarda Sevgi Nedir?

Sevgi, bir insanın bir kişi, durum ya da nesneye ilgi ve bağlılık duygusudur. Sevginin davranışa yansıyan şekli ise, sevgi dolu gözlerle bakmak, dokunmak, öpmek, güzel sözler söylemek, zamanı paylaşmak, öncelik vermek, onu düşünmektir.

Çocuğa Sevgiyi Nasıl Anlatırım?

Çocuğunuza mutlaka zaman ayırın ve birlikte bir şeyler yapın. Onunla konuşun. Sadece konuşmak bile ona önem vermek, ilgi göstermek, zaman ayırmak, ortak bir nokta üzerine sohbet etmek anlamına gelir ve çocuklar için bütün bunlar çok önemlidir. Bazen hiç konuşmamak bile sevgiyi anlatmanın çok kolay bir yolu olabilir.

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi?

Çocuktaki Sevgi Eksikliği Nasıl Anlaşılır?

Her çocuğun büyümesi ve gelişmesi için sevgi ve ilgiye ihtiyacı vardır. Çocuklarda sevgi eksikliği, hayatlarının özellikle ilk yılında en yakınları olan anne ve babalarının onlara yeterince ilgi, koruma, yakınlık ve dikkat göstermediği durumlarda ortaya çıkar.

Bu sevgi noksanlığı bir dizi farklı nedenden kaynaklanıyor olabilir. Bunlara örnek olarak ihmal, kötü davranma ya da daha az travmatik olsa da aile içinde yaşanan çeşitli sorunlar gösterilebilir. Bu tür davranışsal problemler çocukları ihtiyaç duydukları sevgiden ve ilişkisel ilgiden mahrum bırakır.

Sevgi eksikliği bebeklerin ya da çocukların en yakınında bulunan ve onlarla ilgilenmekten sorumlu olan kişilerin yeterince ilgi, yakınlık ve sevgi göstermemelerinden kaynaklanır. Bu durum, ihmal ya da kötü davranış gibi travmatik durumların sonucu olarak ortaya çıkar.

Buna ek olarak, anne ve baba duygusal olarak uzak olduklarında ya da yanlarında hiç bulunmadıklarında ve çocuğa yeterince zaman ayırarak ilgi göstermediklerinde de benzer bir durumun yaşanma olasılığı yüksektir. Böyle durumlarda çocuklarda aşağıdaki durumlar ortaya çıkar:

  • Çocuk Güvensiz Hisseder
  • Çocuk Agresif Olur
  • Çocuk Derslerde Başarısız Olur
  • Çocuk İtaat Etmez
  • Çocuk İçine kapanık Olur

Çocuklar çok küçükken sevgisiz bir ortamda olduklarını belki tam olarak kavrayamazlar. Ancak yine de ihtiyaçları olan sevgi ve ilgiyi göremedikleri bir yerde bulunduklarını hissederler.

Sevgi eksikliğinin kişisel gelişimi doğrudan etkileyen, kimlik bunalımı sorunlarına yol açan ve duygusal olgunluğu engelleyen bir faktör olduğunu unutmamak gerekir. Çünkü bugünkü çocuklar büyüyüp ileride birer yetişkin olduklarında, yaşadıkları sevgisizlik nedeniyle sağlıklı ve istikrarlı ilişkiler kurma konusunda pek çok sorun yaşayabilirler. Bu yüzden sağlıklı bir nesil için, geleceği inşa için çocuğunuza sevgi göstermeyi ihmal etmeyin.

Çocukları Sevgisiz Büyütmenin Zararları

YouTube video

Çocuğunuza Onu Sevdiğinizi Söylediniz mi? adlı konumuza son verirken, çocuk ve sevgi ile alakalı başka videolar izlemek istiyorsanız burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.

Keyifli Admin

Medeniyetimiz, ahlaki değerlerimiz ve bu vatan toprağı bizim için değer konmaz birer hazine niteliğindedir. Keyifli Bilgi yapabildiği kadar, sizlerin de desteğiyle bu hazinelerin hepsine taliptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu