10 Günlük Su Orucuyla Gelen Muazzam Şifa
10 Günlük Su Orucuyla Gelen Muazzam Şifa; oruçlu insan daha kolay duygudaşlık yapar, oruçlu ve aç mide daha merhametli olur. Ayrıca peygamberlerin hayatına baktığımızda gerçekten hemen hemen hepsinde bir aç kalma terbiyesi vardır, bir açlık vardır. Sadece maddi olarak değil, oruç manevi bir terbiye edicidir. Su orucu denilen şey ise, sadece suyun serbest olduğu iftarda ve sahurda sadece suyun içilebildiği oruç demektir.
Öteden beri mollalar da adına riyazet dedikleri perhizi tutar, hayvansal gıdaların hiçbirini tüketmez, sadece sebze yiyerek çilehane dedikleri yerde kendilerini ibadete vererek 40 gün öylece yaşarmış. Açlığın insana maddi olarak faydalarını zaten doktorlardan duymaktayız. Lakin bu işin öncüsünü soracak olursanız, o Rahmetli Doktor Aidin Salih’tir.
Aidin Salih Ukrayna’da Tıp Fakültesini bitirdi. Sovyetler Birliği’nde yıllarca tıp doktorluğu görevini yürüttü. Daha sonra Taşkent Devlet Üniversitesi’nde Biyoloji bölümünden mezun oldu. Ayrıca Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’nu bitirdi. Biyoloji diploma tezi ‘Yabani Hayvanların Fizyolojisi’ üzerineydi. 30 yılı aşkın bir zamandır aldığı çok yönlü eğitimlerle insan ve hayvan hastalıklarının sebeplerini inceledi.
İslam Tıbbı, Tıbbi Nebevi konusundaki âlimlerin ve eski hekimlerin tecrübelerinden ve bilgilerinden yararlandı. Tedavileriyle binlerce insanın şifa bulmasına vesile oldu. Bu çerçevede geliştirdiği tıp yaklaşımını anlattığı “Gerçek Tıp – Yitik Şifanın İzinde” isminde bir kitabı bulunuyor. 40 yaşında Müslüman olan Salih, 9 Kasım 2014’de İstanbul’daki evinde hakkın rahmetine kavuştu.
Gerçek tıp adlı kitabında su orucu konusuna yer vermiş tafsilatıyla bu meseleyi anlatmıştır. Bizde onun kitabından alıntılayarak sizlere sunduk şimdi aşağıda Doktor Aidin Salih’in tavsiyelerini ve su orucu hakkındaki bilgilerini aynıyla paylaşıyoruz.
Sağlık, ahlak, akıl, din ve ilmi anlayışın tüketilen besine bağlı olduğu çok eskiden beri bilinmektedir. Verimli topraklarda yaşayanlarda genellikle kabalık, zihinsel ve fikri zayıflık, davranışlarda aşırılık görülür.
Çünkü çok besin tüketenlerin vücudunda atıklar birikir, biriktikçe çürümeye başlar, kanı kirletir. Dolayısıyla cilt rengi bozulur, aşırı kilo almakla beden çirkinleşir, zihin körelir, fikirler sığlaşır; idraksizlik ve gafillik galip gelir.
Açlık, Bedeni ve Yüzü Güzelleştirir mi?
Çorak topraklarda yaşayanların bedenleri hafif, yüzleri güzeldir. Tenleri saf ve temiz, ahlâkları güzel, davranışları ölçülü, anlayışları mükemmel, düşünceleri derindir. Açık zihinleri ilim ve hakikati çabuk kavrar.
Allah’u Teâla ilk orucu Âdem Aleyhisselam’a, sonra diğer peygamberlere ve ümmetlerine emretmiştir. Musa Aleyhisselam ve İlyas Aleyhisselam 40 gün, İsa Aleyhisselam 60 gün hiçbir şey yemeden oruç tutardı. Abdülkadir Geylani 40 günde bir iftar ederdi.
Bunlar efsane değil, kitaplarda anlatılan gerçeklerdir. Davud Aleyhisselam ömür boyu bir gün yer, bir gün oruç tutardı. Oruçların en ağırı olan ve Savm-ı Davud denilen bu oruç Peygamberimizin (s.a.v.) de en sevdiği oruçtur.
Günde 500 gramdan fazla yemek birikinti oluşturur. Sürekli sindirimi denetlemek, metabolik atıkları uzaklaştırmak, atılamayanları depolamak ve görevli organları yönlendirmek bağışıklık sistemini çok meşgul ettiği için hastalıklara karşı direnç gösteremez. Oruç tutarken, yani bedene dışarıdan herhangi bir besin gelmediğinde bağışıklık sistemi sindirimle uğraşmaktan kurtulur, bütün gücünü vücudu temizlemeye yöneltir.
Karaciğer ve bağırsaklardan dışkıyla, akciğerlerden öksürük ve nefesle; beyinden hapşırma, gözyaşı, kulak akıntısı ve geniz akıntısıyla; böbreklerden idrarla; kandan terle metabolik atıkları atmaya başlar. Bu ağır işin gerçekleşmesi sırasında çok enerji harcanır. Bu enerjinin temini için önce glikojen ve yağ depoları kullanılır. Onun için açlığın ilk 3-4 gününde her gün 1-1,5 kilo verilir.
3-4 gün sonra, temizlenen kan, damarların duvarlarında oluşan kolesterol, toksin ve kireç tabakasını eriterek, vücuttan atmaya başlar. Bu günlerde insanın ağzı, nefesi ve teri ağır kokar; tükürüğü artar, koyulaşır ve yapışkan olur, idrar da koyulaşır, kokusu ağırlaşır; bu sırada kum ve taş dökülebilir. Titreme, tansiyonda düşme veya yükselme gözlenebilir; mide bulan tısı, kusma, kaşıntı olabilir; aft, uçuk, sivilce, çıban ve yaralar çıkabilir. Ancak ibadetli insanların orucu rahat geçer; sadece hafif titreme olur veya nabız düşer.
Açlığın 5-7. günü ağızdan ve deriden aseton kokusu gelmeye başlar. Bu koku vücudun iç beslenmeye geçtiğini gösterir ve o gün herkese ağır gelebilir. Çünkü o gün açlığın tesiri hücrelere iner ve değişime uğrayan hücreleri temizlemeye başlar. Temizlenmesi mümkün olmayan hücreleri tek-tek parçalayarak besine dönüştürür, yani hastalıkları kökten yok etmeye başlar. Birikintileri eriterek kısmen kullanır, kısmen dışarı atar.
5.-7. günden sonra kahverengi, çok kokulu büyük abdest gelebilir. Kadınlarda koyu kırmızı, kahverengi veya yeşile dönük, parçalı ve kokulu adet kanaması olabilir. Bu günlerde oruçlunun tükürüğü, iltihaplı yaralan iyileştirir; kulaktaki mantarı kurutur, virüsü yok eder; yeni oluşmuş kataraktı eritir; akrebi bile öldürebilir. Bu süreçte kilo kaybı azalır, günde 500-700 grama iner.
7. günden itibaren kilo kaybı günde 300-360 grama, 21 gün sonra ise 120-150 grama iner. Kilolu olanlar daha fazla kilo verebilir. Açlık Orucu sırasında su içilmezse, su temini için daha çok hasta hücre kullanılır, dolayısıyla iyileşme daha kısa zamanda gerçekleşir. Ancak susayanların su içmesi gerekir. Susama toksinleri eritmek için vücudun suya ihtiyacı olduğunu gösterir. Bağışıklık sistemi hasta ve zikirden vazgeçen hücreleri parçalayıp yok edince, iştah açılır, iştah açılmadığı sürece oruca devam etmek gerekir.
Su Orucunda Niyet Önemli mi?
Açlıkta niyet çok önemlidir. Açlığa niyet edildiğinde bağışıklık sistemi, her organ ve her bir hücre kendini bu niyete göre programlar. Açlığın her günü için belli miktarda fazlalığı atmayı ve harcamayı planlar. Vücudu programını bozmamak için niyeti bozmamak gerekir.
Açlıktan korkmak için sebep yoktur, açlıktan zarar gelmez; Çünkü Allah’u Teâla’yı zikreden hücreye kabirde kurt-böcek dokunamadığı gibi, açlık da zikreden hücrelere dokunmaz. Açlıkta beden de aç kalmaz, çünkü her bir hücrede her zaman kırk günlük zahire, fizik vardır.
Bununla birlikte vücut, yıllarda toplanan birikinti ve değişen hücreleri gıdaya dönüştürerek kullanabilir. Bunu idrak edebilenin açlığı rahat geçer. Hayızlı ve nifaslı kadın, oruç niyetiyle değil, sağlık niyetiyle Su Orucu yapmalıdır.
10 Günden Fazla Oruç Tutmak Gerekli mi?
Sağlık için 10 günden fazla açlığa gerek yoktur. Açlık yapamayanlar açlık gününün 2 katı kadar günü meyve veya sebze suyu içerek, örneğin, 3 günlük açlık yerine 7 günü, 10 günlük açlık yerine 21 günü sadece meyve- sebze suyu içerek geçirmelidir.
Günde 1,5-2 litre meyve-sebze suyu yeterli olabilir. Meyve ve sebze suyuna bir miktar su ilave etmeyi unutmamak gerekir. Gün boyu aynı meyve suyu içilebileceği gibi her öğün farklı meyve suları da içilebilir.
1 Günlük Su Orucu Nasıl Tutulur?
Haftanın herhangi bir günü tutulabilen 1 Günlük Su Orucu için en uygun günler, sünnet olan Pazartesi ve Perşembe’dir. Pazartesi günü tutulacak 1 günlük, yani 36 saatlik açlık orucu şu şekilde yapılır: Pazar akşamı saat 19.00’dan itibaren hiçbir şey yenmez. Yatmadan önce sinameki ya da magnezyum sülfat gibi bir müshil içilir.
Pazartesi sahurda bir şey yenmez, büyük abdeste çıkmak için 1 bardak su içilir ve oruca başlanır. Kabızlık sorunu olanlar lavman da yapabilir. Bağırsakların çalışmasında problem yoksa 1 günlük ve 3 günlük oruçta lavman yapmaya ve ya sinameki içmeye gerek yoktur. İftarda 1-3 yudum su ile oruç açılır, başka hiçbir şey yenmez. Fakat susayan istediği kadar su içebilir. Salı sabahı saat 07:00’de meyve suyu içerek 36 saatlik oruç tamamlanır. Gün boyu yalnızca meyve suyu içilir, meyve veya salata yenir, akşama yakın tek çeşit yemek yenebilir.
Oruç tatlıyla veya yemekle açılmaz. Tatlı ile açmak, pankreasa zarar verebilir, yemek ile açmak bağırsak burkulmasına yol açabilir. 1 günlük oruca devam etmek isteyen, değiştirmeden hep aynı gün tutmalıdır. Çünkü vücut aynı gün tutulan oruca kolay alışır, oruç günü geldiğinde iştah kendiliğinden kesilir, oruç rahat geçer.
Farklı günlerde tutulan oruçta, vücut şaşırır, iştah kesilmez, oruç daha zor geçer. Çocuklar ve gençler oruca kolay alışır ve kısa zamanda hastalıktan arınır. Haftada 1 gün oruç tutan ve beslenme kurallarını bozmayan hastalık yüzü görmez. Akıllı insan, hastalıklardan ömür boyu korunabilmek için haftada 1 gün oruç tutmayı ihmal etmez. Yaşlıların gençler kadar kolayca sağlığına kavuşması mümkün değildir. Onlar bütün temizlemeleri yaptıktan sonra 1 günlük oruca devam etmelidir.
3 Günlük Su Orucu Nasıl Tutulur?
3 Günlük Su Orucu yaparken açlığın ilk günü, aynı 1 günlük açlıkta olduğu gibi, sahurda su içilir, sonra iftar ve sahurda bir şey yemeden 3 gün arka arkaya oruç tutulur. 4. gün yani orucun sonunda önce meyve suyu, sonra meyve, daha sonra salata yenir, yalnızca akşam sebze yemeği yenebilir. Hastalığı ağır olan, 3 günlük orucu 7 gün arayla 7-21 defa yapmalıdır. 3 günlük orucun kanser dâhil bütün hastalıklara büyük faydası vardır.
10 Günlük Su Orucu Nasıl Tutulur?
Dioksinler, ftalatlar, aspartam ve Ti02 birikintilerinin dokulardan atılması; tümör, ağır kemik hastalıkları, ruhsal hastalıklar; epilepsi ve MS gibi nörolojik hastalıklar, kalp-damar hastalıkları gibi ağır hastalıkların iyileşmesi 10 gün aç kalmadan mümkün değildir. Çünkü yukarıda anlatıldığı gibi açlığın etkisi sadece 5 veya 7. günden sonra hücrelere iner ve bozulan hücreleri iyileştirmeye veya parçalamaya başlar.
Oruca başlamadan önceki gece yatmadan önce öğütülmüş sinameki veya magnezyum sülfat alınır, sahurda 1-2 bardak su içilir. İstenirse magnezyum sülfat sahurda içilir. Bağırsaklar boşaltılamazsa lavman yapılır çünkü oruç sırasında bağırsaklar temiz olmalıdır.
İlk 3 gün iftarda 1-3 yudum, çok istenirse, istenildiği kadar su içilebilir, 3 gün sonra iftar ve sahurda istenildiği kadar su içilebilir. İçilen suyun kalitesi çok önemlidir.
Günde 1 -2 defa soğuğa yakın ılık su ile gusül abdesti alınır. Ne abdest, ne de içmek için sıcak su kullanılmamalıdır, çünkü açlıkta mide bezleri çalışmaz ve enzim üretmez. İçilen veya gusülde kullanılan sıcak su mide bezlerini çalıştırabilir ve mide bezleri mide suyu üretmeye başlayabilir. 0 zaman insan orucu açmaya mecbur kalır.
Açlıkta farklı yerlerde ağrılar, ateş, titreme, kusma, ishal olabilir, şeker ve tansiyon düşebilir. Bunların hepsi normaldir ve iyileşme işaretidir. Bu, vücudun, kendi durumuna göre ihtiyacı olanı ayarlamasıdır, ona müdahale etmemek gerekir.
Bunlardan herhangi biri veya birkaçı ile karşılaşıldığı zaman su lavmanı yapılır. Lavman ile atılanlar çok miktarda ise açlık orucu boyunca iki günde bir lavman yapmaya devam edilir. 10 günlük orucu, konuyu bilen bir hekim kontrolünde yapmak daha kolaydır.
10 Günlük Su Orucundan Sonra Ne Yemeli?
10 günlük açlık orucu bittikten sonraki on gün, açlıktan daha önemlidir. Bu günlerde vücut, kaybedilen hasta hücrelerin yerini doldurmak için, sağlıklı hücreleri çoğaltarak, organları yeniden inşa etmeye başlar. Yani tamamlanan orucun neticesi direkt olarak bu 10 gün süresince yenen yemeklere bağlıdır. Tüketilen gıda meyve, taze çiğ sebze, rafine olmamış zeytinyağı, doğal bal olmalı; suya dikkat edilmelidir!
1. gün: Sabah taze sıkılmış elma suyu, greyfurt suyu veya limon suyu yarı yarıya su ile karıştırılarak oruç açılır. Sıkılacak meyvelerin mutlaka çürüksüz, beresiz olması gerekir. Akşama kadar tahminen 1-1,5 litre meyve suyu içilir. 10 gün oruçtan sonra hiç iştah yoksa o zaman oruca devam etmek en doğru seçenek olur. Ancak oruca devam etme gücünü kendinde bulamayanlar, kendilerini zorlamadan, iştahları gelene kadar, meyve suyu içmeye devam ederler.
2. gün: Sabahtan öğleye kadar 3/4 meyve suyu + 1/4 su karışımı içilir, öğleden akşama kadar her 3 saatte bir istenilen meyve başka bir meyveyle karıştırılmadan yenebilir.
3. gün: Sabah meyve suyu, sonra meyve, sonra salata, sonra, akşama yakın yağsız ve tuzsuz, az su ile kısık ateşte pişirilmiş sebze yemeği veya sebze çorbası yenebilir. Bu ilk 3 günde kahverengi, siyah veya yeşilimsi renkli büyük abdest gelebilir. Gelmezse, 3. veya 4. gün sabah lavman yapılır
4. gün: Aynen 3. gün olduğu gibi, sadece akşam kabak, kereviz, pırasa, karalahana, pazı gibi herhangi bir sebze yemeği ile 30 gr. ekmek veya aynı miktarda haşlanmış pirinç yenebilir. Yemeğe 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı, ince kesilmiş dereotu, maydanoz, taze soğan ve sarımsak eklenebilir.
5. gün: Sabah bal şurubu içilebilir. Bal doğal olmalı ve 30 gramdan fazla alınmamalıdır. Acıkınca meyve, karpuz veya kavun, 3 saat sonra da taze salata yenir. Akşama yakın zeytinyağı, sarımsak ve soğanla, kavrulmadan yapılmış sebze yemeği 50-60 gr. ekmekle yenebilir. Yanında yoğurt da olabilir.
6. gün: 5. gün olduğu gibi aynı yemekler (sebze yemeği, haşlanmış pirinç, yoğurt ve salata) yenebilir. Aynı gün içinde ekmek ve pirinç yenmez, ya pirinç ya da ekmek yenir.
7-8. gün: 6. günde olduğu gibi beslenilir. Ek olarak zeytinyağlı taze fasulye yemeği yenebilir.
9. gün: Ek olarak balık yenebilir.
10. gün: Et yenebilir. Uyan: Oruçtan sonraki 10 gün boyunca sadece yukarıda yazılanlar yenmelidir. Peynir, süt, tuz, şeker, kahve, siyah çay, hazır yiyecek ve içecekler kesinlikle kullanılmamalıdır. Bir gram tuz dahi vücuttaki su-tuz dengesini derhal bozarak ödeme sebep olur. Birinci yemek hazmedilmeden ikinci bir yemek yemek tehlikelidir. Hazmın bozulmasına, bağırsaklarda gaz oluşmasına ve bağırsak burkulmasına sebep olabilir.
10 Günlük Su Orucu Tecrübesi
10 Günlük Su Orucuyla Gelen Muazzam Şifa adlı konumuza son verirken, su orucu ile alakalı başka videolar izlemek istiyorsanız, buraya tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.