Tatlı Suların Küçük Canavarı Piranalar
Tatlı Suların Küçük Canavarı Piranalar; kendi küçük, yırtıcılığı ise fevkalade büyük bir balık türüdür. Filmlere konu olmuştur. Birçok kez sinemaları gösterime girmiştir. Amazonlarda çok meşhur olan bu balık sürü halinde yaşar. Gerçekten keskin dişleri korkutucudur. Kimse onların olduğu bir nehre veya ırmağa düşmek istemez. Piranaların en belirgin özelliği iri ve sivri dişleridir.
Güçlü kaslara bağlı alt ve üst çenesinde sıralanmış olan ustura gibi dişler ağız kapandığında birbirlerine sıkıca kenetlenir. Böylece pirana kendinden çok daha iri olan avından büyük parçalar koparabilir. En büyük pirana türü Brezilya’nın doğusunda yaşayan ve uzunluğu 60 santimetreyi bulabilen kara piranadır. Bu boy bir pirana için neredeyse devasa boyutlardır.
Piranaların son derece yırtıcı olduğu eskiden beri söylenip yazılmıştır. Gerçekten binlerce balıktan oluşmuş büyük sürüler halinde yaşayan piranaların suya giren ya da düşen sığır ve kapibara gibi iri hayvanlara saldırdığı bilinmektedir. Ancak çoğu pirana türü diğer balıklar ve suya düşen meyve, tohum gibi bitkisel maddelerle beslenir.
Piranalar ailelerine çok bağlıdır ama kan kokusuna dayanamaz. Örneğin pirananın annesi yaralanmışsa ve pirana kan kokusunu duyarsa hemen annesini yer. Yani huy ve fiziki yapıdan (diş ve kaslar) bir nevi köpek balıklarına benzerler. Kimi bölgelerde insanlar piranaların bol bulunduğu suların yakınlarına bile girmek istemezken, kimi bölgelerde piranalarla ilgili hiçbir saldırı olayına rastlanmamıştır.
Bu balıkların özellikleri çok açken, üreme zamanında ya da büyük sürüler halinde dolaşırken büyük hayvanlara saldırdıkları sanılmaktadır. Dişi piranalar yumurtalarını su bitkilerine yapıştırır, erkekleri de bunları yavrular gelişip çıkıncaya kadar korurlar.
Pirana Nedir?
Güney Amerika’daki akarsularda yaşayan, küçük ama yırtıcılığıyla dikkat çeken bir düzineyi aşkın balık türü Pirana adıyla bilinir. Piranalar etobur ve otobur olarak iki sınıfa ayrılır. Bu balıklar tatlı su balıklarıdır, tuzlu suda (deniz gibi) yaşayamazlar.
Bu balıklar tetralar gibi, saldırgan olmayan çok renkli birçok akvaryum balığının akrabasıdır. Piranalar çok geniş bir alanı kaplayan Amazon havzasındaki akarsularda ve Orinoko gibi yakınındaki ırmaklarda yaşarlar. İçlerinden 4-5 tür özellikle tehlikelidir. Ancak ot obur piranalar saldırgan değildir.
Piranalarda Karın ve göğüs yüzgeci: kol-bacak yerine geçerler. Bu yüzgeçler sayesinde manevra yaparlar. İleri geri yaptıkları hareketler ile balık ani fren yapabilir ya da yavaşlayabilir. Kumu karıştırmak ya da yumurtalarına oksijeni bol su yönlendirmek için göğüs yüzgeçlerini kullanırlar.
Piranalar Nasıl Beslenir?
Pygocentrus türleri doğada avlanarak beslenen canlılardır. Akvaryumda da bu güdü ile beslenirler. Yem attığınızda bazen korkak davranışlar sergilerler. Aslında bu korkak davranışlar avını yanıltmak ve onu kaçmasını engellemek içindir. Geri çekilip bir iki kere yaklaşıp kaçarlar ve daha sonra aralarından bir balık ilk ısırığı alır. Balığın kaçışı kalmamıştır ve saliseler içinde diğerleri de saldırır.
Sürü oluşturacak kadar minimum sayıda balık beslemiyorsanız. Balık bu güdüleri kaybedecek ve parçalama işini bırakacaktır. Böyle bir durumda ufak parçalar halinde yem vererek balığı beslemek gerekir. En az 5-6 balık ile oluşturulacak küçük sürü balıkların birbirinden kuvvet almasını sağlar ve kendilerinden 3-4 kat büyük bir canlıya bile saldırabilirler.
Piranaların saldıramayacağı avın boyu sürüdeki balık sayısına bağlıdır. Onlar saldırırken tek vücut olurlar ve hepsinin oluşturduğu kütleden daha büyük bir canlıya saldıramazlar. Genelde leş vb. şeylerle beslenirler. Fakat sürekli olarak bu tür yiyecekler bulamayıp açık sularda gördükleri hareketli canlılara da saldırırlar.
Serrasalmuslar türleri ise asalak balıklardır. Genelde pygocentruslardan fırsat bulamazlar. O yüzden genel beslenme şekilleri başka balıklar üzerindendir. Kendi boylarında ya da daha büyük balıkların yanlarında dolaşıp acıktıkça balıktan parçalar kopartırlar.
Balık bir hafta veya daha kısa zamanda iyileşecektir. Ancak bu arada yeni bir yarası daha olacaktır. Balık kaçana kadar peşinde dolaşıp durur ya da artık balığın kaçacak hali kalmaz yaralarından dolayı hastalanmıştır ve ölecektir ki o ölmeden onu parçalayıp yer. Aslında işlerini garantiye alıp hiç aç kalmayan balıklardır.
Pygocentruslar uzun zaman aç kalıp daha sonra haddinden fazla beslenirler. Serrasalmuslarda bu yoktur. Bir pygocentus’a nazaran daha büyük cüssesi vardır fakat buna rağmen daha da küçük mideleri vardır. Az yiyerek karınlarını doyurabilirler ve kuraklık zamanında daha fazla hayatta kalma şansları vardır.
Kırmızı Karınlı Pirana Nedir?
Kırmızı karınlı pirana, Güney Amerika’da, çoğunlukla nehir ve göllerde yaşayan bir tatlı su balığıdır. Bu balıklar, isimlerine de esin kaynağı olan, karın bölgelerindeki kırmızı şerit ile kolayca tanınabilirler. Bunun dışında genelde gümüş veya gri renklerinde, koyu benekli bir derileri vardır. Ağırlıkları dört kiloyu, uzunlukları da 50 santimi bulabilir.
Özellikle de medyanın etkisiyle dünyanın pek çok yerinde saldırgan ve son derece yırtıcı etçil hayvanlar olarak bilinen bu balıklar, aslında omnivordur, hem et, hem de ot ile beslenebilirler. Genelde küçük balıklar, böcekler, meyve ve su bitkileri ile beslenirler. Bir güvenlik prensibi olarak genelde sürüler halinde yaşarlar. Fakat pek çok kişinin sandığının aksine genelde grupça avlanmazlar.
Pirana gruplarının tek bir ava saldırarak onu kısa sürede yemesi, az rastlanan ve daha çok rahatsız edilmenin veya uzun süre aç kalmanın yol açtığı bir durumdur. Bununla birlikte, bu balıkların son derece keskin dişleri ve güçlü çeneleri olduğu doğrudur. Isırıkları diğer hayvanlarda ciddi hasara yol açabilir. Kırmızı karınlı piranaların ortalama ömürleri on yıl sürer.
Amazonlarda Pirana Avlamak
Tatlı Suların Küçük Canavarı Piranalar adlı konumuza son verirken, pirana ile alakalı başka videolar izlemek istiyorsanız, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.