Kalem Nedir Ne Zaman ve Nasıl İcat Edildi
Kalem Nedir Ne Zaman ve Nasıl İcat Edildi? İnsanın tarihi yazma araçlarıyla bilindi, yazma araçlarıyla tanındı ve yazma araçlarıyla günümüze kadar ulaştı. Hatta insan için yaratıcıyı bilme, onun emrettiklerini öğrenme bile hep yazma araçları sayesinde günümüze kadar muhafaza edildi ve anlam kaybına bile uğramadan asrın insanına alması gereken mesaj ulaştırılabildi.
Bu yüzden kalem önemlidir. Denilir ki, ilk kalem insanın şehadet parmağıydı. Henüz kalem icat edilmemişken, insanoğlu şehadet parmağıyla sahillerdeki kumlara, buğulanmış düz nesnelere ve iz bırakabileceği her yere parmağıyla yazılar yazdı, resimler yaptı. Sonra bir ağaç dalına, sonra bir renkli taş parçasına ve uzun bir maratondan sonra kaleme kadar ulaşabildi insanoğlu…
Kalem önemliydi çünkü Rabbimiz Kuran-ı Kerimde kalem suresinde ve birinci ayette “Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun” diye buyurarak kalem üzerine yemin etmiştir. Yine Alak suresinde “O, kalemle (yazmayı) öğretendir” buyurmuştur.
Ve sonra yine Rabbimiz güç ve kuvvetinin, o bitmez tükenmez azametinin büyüklüğünü yine bir kalem ve mürekkep örneğiyle lokman suresinde ve 27. Ayette şöyle vermiştir “Eğer yeryüzündeki ağaçların tümü kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah’ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir”
Bu ayet mealini en iyi yazarların anladığını düşünüyorum. Zira aylarca verdikleri uğraşıdan sonra anca bir anlam ihtiva eden elli bin kelimelik eser oluşturabiliyorlar ki, bu da editörler tarafından her okunduğunda ya anlam bakımından veya imla ya da kelime hatası ile karşılaştıkları için yeni bir düzenleme yapma ihtiyacı duyuyorlar. Oysa Rabbimizin Kitabı tek bir kontrole ihtiyaç duyulmadan, hiçbir hata barındırmadan bize ulaşmıştır.
Öte yandan konumuz kalem; fakat insanın okuması ve yazması için sadece kaleme ihtiyaç duyulmuyor elbet. Ancak biz bir önceki konumuzda yine yazı gereçlerinden biri olan kâğıt hakkında, kağıdın icadı ve kağıdın mucidi diyerek zaten bir konu hazırlamıştık. Arzu ederseniz sitemiz üzerinden bu konuya da ulaşabilirsiniz.
Kalem Nedir?
Elle yazı yazmaya, resim çizmeye yarayan araca kalem denir. Yontma işlerinde kullanılan sivri uçlu, keskin araçlara da “kalem” denir. Yeryüzünde ilk kalemin çağımızdan binlerce yıl önce, hayvan kemiklerini keskin uç yapacak şekilde kırarak, mağara duvarlarına resim kazımak için kullanıldığı anlaşılmıştır; yani, kalem, fırçadan önce bulunmuştur.
Kalemler, Kâğıt veya deri üzerinde iz bırakacak, sivri uçlu birer çubuktur. Ya kendiliğinden renk verir (kurşundan yapılmış kalemler gibi), ya da başka bir maddeye batırılarak boya alır. Bu maksatla Uygur Türkleri, Çinliler, fırça kullanırlar, yazılarını fırçayla yazarlardı. Ortaçağ’dan beri kartal ve benzeri kuşların tüylerini kesip sivrilterek boyaya batırmak suretiyle yazı yazmak âdet oldu.
Daha sonra mürekkebini içindeki depoda taşıyan “dolma kalem” yapıldı. Kuru mürekkeple kendi deposundan faydalanılan, ucu küçük bir toparlak olan “tükenmez kalem” ortaya çıktı.
Yazı yazmak İçin eskiden bizde kamış kalemler kullanılırdı Bunlar “mika” denilen bir fildişi parçasının üzerine yatırılarak, gayet keskin kalem açacaklarıyla kesilir, uzunlamasına hafifçe yarılarak esneme gücü kazandırılırdı. XIX. yüzyılın sonlarına doğru kalem sapları yapılarak bunlara maden uçlar geçirildi.
Bu uçlar kalınlık derecelerine göre numaralı olarak yapılırdı. Bugün “redis” denilen bu madeni uçlar güzel yazı yazmada kullanılır.
Kalemin Tarihsel Süreci
Atalarımız; toprağa veya kuma, parmakları ile ve kemik parçaları ile sonrasında ise renkli taşları kullanarak; şekiller, objeler çizerek duygu ve düşüncelerini anlatmışlardır. Daha sonra Sümerler düzgün tabletlerin üzerine çivi veya sivri objelerle şekiller çizmeye başlamıştır.
Parmak ve çividen sonrası; kamış fırçalar, şimşir veya metal levhalar, fildişi kalemler, kuş tüyleri, mürekkepli kalem, kurşunkalem, tükenmez kalem, daktilo, klavye diyerek günümüze uzanır.
İlk mürekkep, milattan önce 2697’de is, gaz yağı, misk ve eşek derisinden elde edilen bir tür yapışkan maddeyle yapılmıştır. Bu mürekkep, mürekkepli kalemin icat edilmesini sağladı. İlk olarak kamış kalem kullanıldı. Tüp şeklindeki Bambu veya sazların bir ucu kesilip içi mürekkeple dolduruluyordu.
Mürekkepli çelik kalemler 18. yüzyılın sonlarına doğru, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunmuştur. Alonzo Townsend Cross’un 1878 yılında geliştirdiği ve patentini aldığı stilografik kalem ise günümüzün tükenmez kalemlerinin öncüsü sayılır. Cross, yine 1846’da mekanizması bugün bile kullanılan, ilk mekanik aksamlı kurşun kalemi de geliştirmiştir.
Mürekkepli kalem olarak kaz tüyü 1000 yıldan fazla kullanılmıştır. Bunun sebebi çelik kalemler çok sert olduğu için istenilen sonuç elde edilemiyordu. Endüstri Devrimi ile gelişen mekanik yöntemler dolmakalemin üretimini de beraberinde getirdi.
Dolmakalemin ucunda bir hava deliği ve üç küçük kanal yer alıyordu. Böylece mürekkep kâğıda damlamıyor ve kalemin ucuna daha kolay gelebiliyordu. Günümüzde de dolmakalemlerde bu mekanizma kullanılır.
19. yüzyıl sonlarında geliştirilen tükenmezkalem ne gereği var diye düşünülerek sadece deneme ile kalmıştır. 1935 yılında gazeteci olan Lazslo Josef Biro baskıda kullanılan mürekkebin gazete sayfalarında hemen kuruduğunu fark etti. Bu mürekkebi, dolmakalemde de denemek istedi, ama yoğun olan bu mürekkep, dolmakalemin ucuna akmıyordu. Dolmakalemin ucundaki düzeneği değiştirerek buraya bilye yerleştirdi.
Bilye her turda aldığı az miktardaki mürekkebi, düzgünce kâğıda geçiriyordu. Daha sonra bu kalemin patentini alarak seri üretime geçti. Bu kalemler Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılıyordu çünkü dolmakalem yüksek irtifalardaki basınç değişikliğinde akıtma yapıyor giysileri ve yazıları mahvediyordu. Bilye uçlu bu kalem günümüzde de tükenmez kalem adıyla çok kullanılmaktadır.
19. yüzyılda kalem ile birlikte başka yazı gereçleri de geliştiriliyordu. Daktilo bunların başında gelir. Daktilonun yerini de zamanla klavye aldı ve günümüzde klavyesiz yazı teknolojisinin üzerinde çalışılmaktadır.
Kaç Çeşit Kalem Vardır?
Teknolojinin ilerlemesiyle yazı ihtiyaçlarımızı karşılamaya dönük farklı alternatifler ortaya çıksa da kalem çeşitleri hayatımızda hâlâ geniş bir yer tutuyor. Kalemler aynı zamanda da ofisimizde en sık yer değiştiren ve en fazla ihtiyaç duyulan yazı araçlarındandır. Aşağıda günümüzde kullanılan ve en çok bilinen kalem türlerini sırasıyla inceleyelim:
Kurşun Kalemin İcadı
Yaptığımız iş ne olursa olsun, kurşun kalemlerin sağladığı imkânlardan yararlanmak isteyeceğimiz sayısız durumla hemen her gün karşılaşmaktayız. Hesap, ölçüm ve analize dayalı bir iş yapmaktaysanız elinizin altında birkaç tane kurşun kalem bulundurmanız gereksiz zaman ve emek kaybının önüne geçer.
Eğer mimari çizimler ve mühendislik hesaplamalarla meşgulseniz, bu kalem türleri çok işinizi görür. İşyerlerinde muhasebe departmanlarının da sıklıkla kullandığı kurşun kalemler, kolayca silinebildikleri için hesap hatalarını düzeltmede büyük kolaylık sağlıyor.
İlk üretilen kurşun kalemler 16. yüzyıl başlarında üretilmeye başlamıştır. Büyük grafit katmanları ilk defa 1500’lü yıllarda İngiltere’de Gri Knotts isimli bölgeye oldukça yakın bir alanda bulundu. Burada yaşayan halk grafitten sopa yapmak amacı ile kesme biçme işlemleri yaptılar. Bunun yanında koyunların işaretlenmesi için de grafit kullandılar.
Kurşun kalemi asıl bulan kişi Josef Hardtmuth olmuştur. Bu kişi ilk olarak 20 Şubat 1752 yılında Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Babası ise masa yapımı ile geçimini sağlamaktaydı.
1790 yılında Josef seramik madenini keşfetmiştir. Bu sayede farklı miktarlarda kil eklemesi ile kurşun kalemlerin sertliklerini belirlemeye başlamıştır. 1792 yılında Viyana’da Hardtmuth isimli firmayı kurmuştur. Sonrasında Josef’in torunu Friedrich 1889 yılında kurşun kalemle ilgili ar-ge çalışmalarını geliştirerek 17 sertlik derecesine sahip olan kurşun kalemler üretmeye başlamıştır.
Dolma Kalemin İcadı
İçine mürekkep doldurularak kullanılan yazı kalemi olan Dolma Kalem ilk olarak 1827 yılında icat edilmiştir. Dolma Kalem’in mucidi 1830 yılında İngiltere’de açılışı yapılan Demir Yolunda ilk Tren’e binen Rumen Matematikçi, Mühendis, Pedagog (Eğitim Bilimci) ve Mucit Petrache Poenaru‘dur.
Poenaru, kayıtlara göre aynı tarihte Dolma Kalem için “Mürekkep haznesi olarak kullanılan Tüy ve Kalem uçları Metal uçlarla değiştirilmiştir. Bu nedenle Kâğıt çizilmesi ve Kâğıda akacak olan Mürekkep sızıntısı da ortadan kaldırılmıştır. Bitmeyen Portatif Kalem” şeklinde açıklama yapmıştır.
Dolma Kalem içerisinde birden fazla Mürekkep çıkış haznesi bulunmaktadır. Uçtaki Metal bölüme bağlı hazneler, zemin ile buluşan en uç noktanın Kâğıda her değişinde yeter miktarda Mürekkep bırakmaktadır. Bu işlem ile her Mürekkep çıkışı içeri hava dolmasını sağlar. Böylece içerdeki hava Mürekkebin damlamasını önlemektedir.
Ancak 1884 yılına kadar bu tip bir Dolma Kalem kullanılamamıştır. Dolma Kalem üzerinde 1883 yılında geliştirmeler yapan ABD’li Pedagog, Sigorta Acentecisi ve Mucit Lewis Edson Waterman, günümüz Dolma Kalemlerinin formunu oluşturmuştur.
Bilinene göre bir sözleşme imzaladığı sırada Dolma Kalem ile imza atan Waterman, Mürekkep damlatan Dolma Kalem’i geliştirme kararı almış ve içerisine ek hazneler yerleştirmiştir. Bu ek Mürekkep çıkış hazneli Dolma Kalem, bugün kullanılan Dolma Kalem’lerin atası niteliğindedir.
Ayrıca yine günümüzde ince, kalın ve yan çizecek şekilde tasarlanmış sıralı biçimde 10 çeşitten fazla Metal Dolma Kalem ucu bulmak mümkündür.
Tükenmez Kalemin İcadı
Tükenmez kalem, icat edilip seri üretime geçildiği günden bugüne, kolay bulunabilir ve pratik olma özelliği nedeniyle günlük hayatta yaygın bir kullanım alanına sahip oldu. Ucundaki bilye aracılığıyla boru içerisinde bulunan koyu kıvamlı mürekkebi kâğıda aktarabilen tükenmez kalem, ilk olarak takvimler 30 Ekim 1888’i gösterdiğinde ABD’li John Loud tarafından, hayvan derilerini işaretlemek için icat edildi. Loud, ürünün ilk patentini aldı. Ancak işi hiç ticarete dökmeyi düşünmedi.
Tükenmez kalem, Loud’un ölümünden yıllar sonra,1938 yılında, bir gazetede editör olarak çalışan Macar Ladislao Biro ve kimyager kardeşi George Biro ile birlikte geliştirilerek, seri üretime döküldü. Kalemin mürekkebini sürekli değiştirmek zorunda olmaktan ve mürekkebin sayfalara bulaşmasından şikâyetçi olan Ladislao Biro, bir gün çalıştığı derginin matbaasına gittiği sırada, basımda kullanılan mürekkebin çabuk kuruma özelliğine sahip olduğunu ve bunu bir kalemde de kullanabileceğini buldu.
Böylece bugünkü anlamda tükenmez kalem fikri doğmuş oldu. Biro kardeşler ucuna minik bir top koyduğu kalem ucunu mürekkebi alacak şekilde tasarladı. Kağıt üzerinde hareket ettikçe bu top dönerek, mürekkebin kontrollü şekilde kağıda ulaşması sağlanıyordu.
Tükenmez kalemin ilk seri üretime geçmesi Nazi baskısından kaçıp Arjantin’e giden Biro kardeşlerin tanıştıkları Arjantin Başkanı Augustine Justo’nun teşvikiyle gerçekleşti. Tükenmez kalemin yağmurda yazabilme özelliğini geliştirdikten sonra kalemi halka pazarlayan Biro Kardeşler, Justo’nun desteklemesi sonucu Arjantin’de tükenmez kalem fabrikası kurdular ve kısa bir süre sonra bu alanda başarılı oldular.
Tükenmez Kalem Nasıl Çalışır?
Kalem Nedir Ne Zaman ve Nasıl İcat Edildi? adlı konumuza son verirken kalemin icadı veya kalemin mucitleri hakkında başka videolar izlemek isterseniz buraya tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.