Çocukluk Çağı Diyabeti Tip 1 Diyabet Nedir?

Çocukluk Çağı Diyabeti Tip 1 Diyabet Nedir?

Çocukluk Çağı Diyabeti Tip 1 Diyabet Nedir? Günümüzde sağlık sorunları arasında giderek artan bir trendle karşılaşmaktayız ve bu sorunlardan biri de çocukluk çağı diyabetidir. Çocukluk çağı diyabeti, genellikle tip 1 diyabet olarak adlandırılan bir endokrin bozukluğudur ve pankreasın yeterince insülin üretememesi sonucu ortaya çıkar.

Bu durum, çocukların sağlığı üzerinde ciddi etkiler bırakabilir ve uzun vadeli komplikasyonlara neden olabilir. Özellikle son yıllarda çocuklarda görülme sıklığında artış yaşanması, bu konunun önemini daha da vurgulamaktadır.

Çocukluk çağı diyabetinin nedenleri karmaşık olabilir ve genetik faktörler, çevresel etkenler veya otoimmün yanıtlar gibi birçok faktörle ilişkilendirilebilir. Ancak, bu durumun erken teşhisi ve etkili bir tedavi süreci, çocukların sağlıklı bir yaşam sürmelerini destekleyebilir. Diyabetle yaşayan çocuklar ve aileleri için bu süreç, yaşamlarını şekillendiren bir deneyim olabilir.

Bu blog yazısında, çocukluk çağı diyabetinin temel belirtileri, teşhis yöntemleri ve yönetim stratejileri üzerine odaklanarak, bu önemli sağlık sorunuyla başa çıkma konusunda bilgi sahibi olmanın önemini ele alacağız. Unutulmamalıdır ki, çocukluk çağı diyabetiyle baş etmek, sadece sağlık profesyonelleri için değil, aynı zamanda ebeveynler ve toplumun genel olarak bilinçlenmesiyle mümkün olacaktır.

Çocukluk Çağı Diyabeti Nedir?

Çocukluk çağı diyabeti, genellikle tip 1 diyabet olarak adlandırılan bir endokrin bozukluktur. Bu durum, pankreasın yeterince insülin üretememesi veya hiç üretememesi sonucunda ortaya çıkar. İnsülin, vücudun hücrelerine glikozun girmesine yardımcı olan bir hormondur. Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar, ancak her yaşta ortaya çıkabilir.

Çocukluk çağı diyabetinin temel nedeni, vücudun kendi bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırmasıdır. Bu saldırı sonucunda pankreas, insülin üretme yeteneğini kaybeder ve vücuttaki glikozun hücrelere geçişini düzenleyemez. Sonuç olarak, kandaki glikoz seviyeleri yükselir, ancak hücrelere enerji sağlanamaz.

Çocukluk çağı diyabeti, belirgin semptomlarla kendini gösterir. Bu semptomlar arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, ani kilo kaybı, yorgunluk, bulanık görme ve açıklanamayan bir iştah artışı yer alabilir. Bu belirtiler, çocukluk çağı diyabetinin erken teşhisi için önemli işaretlerdir.

Tedavi genellikle ömür boyu süren insülin tedavisini içerir. İnsülin, vücudun glikozu hücrelere taşımasına yardımcı olur ve böylece kan şekerini kontrol altında tutar. Çocukluk çağı diyabetiyle yaşayan bireylerin ve ailelerinin düzenli olarak kan şekerini ölçmeleri, dengeli bir diyet sürdürmeleri ve fiziksel aktiviteyi sürdürmeleri önemlidir. Bu hastalıkla baş etmek, doğru bilgi, destek ve sağlık uzmanlarıyla işbirliği gerektiren bir süreçtir.

Çocuklarda Diyabetin En Sık Görülen Türü Hangisidir?

Çocuklarda en sık görülen diyabet türü, genellikle tip 1 diyabet olarak adlandırılan formdur. Tip 1 diyabet, genç yaşlarda, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde ortaya çıkan bir otoimmün hastalıktır. Bu durum, pankreasın insülin üreten beta hücrelerine karşı bağışıklık sisteminin saldırması sonucu gelişir.

Tip 1 diyabetin temel özelliği, vücudun insülin üretme yeteneğini yitirmesidir. İnsülin, vücudun içine giren glikozun hücrelere taşınmasına yardımcı olan bir hormondur. Pankreas, bu hormonu üretemezse veya yetersiz miktarda üretirse, kandaki glikoz seviyeleri artar ve hücrelere enerji sağlanamaz.

Tip 1 diyabetin belirtileri arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, ani kilo kaybı, yorgunluk, bulanık görme ve açıklanamayan bir iştah artışı bulunabilir. Bu belirtiler, çocukluk çağı diyabetinin erken teşhisi için önemli ipuçları olabilir.

Tip 1 diyabet, ömür boyu süren bir durumdur ve tedavisi genellikle insülin enjeksiyonlarını içerir. Diyabetle yaşayan çocuklar ve aileleri, kan şekerini düzenli olarak ölçmek, dengeli bir diyet sürdürmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak ve sağlık uzmanlarıyla işbirliği içinde olmak gibi önlemleri alarak hastalığı yönetebilirler.

Çocukluk Çağı Diyabeti Hangi Yaşta Ortaya Çıkar?

Çocukluk çağı diyabeti genellikle genç yaşlarda ortaya çıkar. En sık rastlanan tip, tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya gençlik döneminde başlar. Çocuklarda tip 1 diyabetin görülme sıklığı, genellikle 5 ila 7 yaşları arasında artar, ancak herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. En sık teşhis 10 ila 14 yaşları arasında konur, ancak daha küçük yaştaki çocuklarda da görülebilir.

Buna karşın, tip 2 diyabet, genellikle yetişkinlik çağında ortaya çıkan bir diyabet türüdür. Ancak son yıllarda, çocuklarda obezitenin artmasıyla birlikte, tip 2 diyabetin çocukluk çağında da görülme sıklığı artmıştır. Tip 2 diyabet genellikle yaşam tarzı faktörleri, genetik yatkınlık ve obezite gibi etkenlerle ilişkilidir.

Çocukluk çağı diyabetinin belirtileri, genellikle tip 1 diyabet için özgü semptomlar olan aşırı susama, sık idrara çıkma, ani kilo kaybı, yorgunluk ve açıklanamayan bir iştah artışını içerir. Çocuklarda bu tür belirtiler fark edildiğinde, hemen bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirme yapılması önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, çocukluk çağı diyabeti yönetiminde önemli bir rol oynar.

Çocukluk Çağı Diyabetinin Nedenleri Nelerdir?

Çocukluk çağı diyabeti, genellikle tip 1 diyabet olarak adlandırılan bir hastalıktır ve bu diyabet türünün temel nedeni genellikle otoimmün bir reaksiyondur. İşte çocukluk çağı diyabetinin ana nedenleri:

• Genetik Yatkınlık: Aile geçmişinde tip 1 diyabet öyküsü olan çocuklarda, bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Genetik faktörler, bağışıklık sisteminin pankreasın insülin üreten hücrelerine saldırmasını tetikleyebilir.
  
  
• Bağışıklık Sistemi Sorunları: Tip 1 diyabetin temelinde, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla kendi hücrelerine saldırması yatar. Bu durum, pankreasın insülin üreten beta hücrelerine saldırarak, bu hücrelerin işlevsiz hale gelmesine ve insülin üretiminin durmasına neden olur.
  
  
• Çevresel Faktörler: Bazı çevresel faktörlerin tip 1 diyabetin ortaya çıkmasında rol oynayabileceği düşünülmektedir. Bu faktörler arasında viral enfeksiyonlar, özellikle de bazı enterovirüs türleri, ve erken çocukluk döneminde beslenme alışkanlıkları yer alabilir.
  
  
• Virüs Enfeksiyonları: Belirli virüs enfeksiyonları, özellikle de Coxsackie virüsü gibi enterovirüsler, tip 1 diyabetin başlamasına katkıda bulunabilir. Bu virüslerin bağışıklık sistemini etkileyerek otoimmün reaksiyonları tetikleyebileceği düşünülmektedir.
  
  
• Bağırsak Mikrobiyotası: Bağırsakta bulunan mikroorganizmaların, özellikle bağırsak mikrobiyotasının, tip 1 diyabet gelişiminde etkili olabileceği öne sürülmüştür. Ancak, bu konudaki araştırmalar devam etmektedir.

Çocukluk çağı diyabetinin kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin bir araya gelmesinin bu hastalığın gelişimine katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

Çocuklarda Diyabetin Belirtileri Nelerdir?

Çocuklarda diyabetin belirtileri, genellikle tip 1 diyabet için karakteristik olup, ani bir başlangıç gösterebilir. Bu belirtiler arasında şunlar bulunabilir:

Aşırı Susama (Polidipsi): Çocuklarda ani ve sürekli bir susama hissi, diyabetin önemli bir belirtisidir. Bu durum, vücudun fazla miktarda su kaybetmesiyle ilişkilidir.

Sık İdrara Çıkma (Polüüri): İdrar miktarındaki artış, diyabetin bir diğer belirtisidir. Çocuk, normalden daha sık tuvalete gitmeye başlayabilir.

Açıklanamayan Kilo Kaybı: Çocuklarda tip 1 diyabet, vücuttaki enerji kullanımını engellediği için kilo kaybına neden olabilir. Çocuğunuzda beklenmeyen bir kilo kaybı fark ediyorsanız, bu durum dikkate alınmalıdır.

Aşırı Yorgunluk ve Halsizlik: İnsülin eksikliği, hücrelere glikozun ulaşmasını engellediği için, vücut enerjiyi etkili bir şekilde kullanamaz. Bu da çocuğunuzda halsizlik ve yorgunluk hissi yaratabilir.

Bulanık Görme: Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz merceğinin şişmesine neden olabilir, bu da bulanık görmeyle sonuçlanabilir.

Açıklanamayan İştah Artışı: Çocuklarda tip 1 diyabet, hücrelere glikozun girişini engellediği için, vücut enerjiye ulaşamaz. Bu durum, çocuğunuzda açıklanamayan bir iştah artışına neden olabilir.

Bu belirtiler, çocukluk çağı diyabetinin erken teşhisini sağlamak adına önemlidir. Eğer çocuğunuzda bu tür belirtiler fark ediliyorsa, derhal bir sağlık profesyoneliyle iletişime geçmek önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, çocuklarda diyabet yönetiminde büyük bir etki sağlayabilir.

Çocukluk Çağı Diyabeti Teşhisi Nasıl Konur?

Çocukluk çağı diyabetinin teşhisi, bir dizi klinik belirti ve laboratuvar testleri temelinde konur. İşte çocukluk çağı diyabetinin teşhis süreci:

Belirti ve Semptomların Değerlendirilmesi: Çocukluk çağı diyabetinin belirtileri, özellikle tip 1 diyabet için tipiktir. Çocuğunuzun yaşadığı aşırı susama, sık idrara çıkma, kilo kaybı, yorgunluk, bulanık görme ve açıklanamayan bir iştah artışı gibi semptomlar, bir sağlık profesyoneli tarafından dikkatlice değerlendirilir.

Kan Şekerinin Ölçümü: Kan şekerinin ölçülmesi, çocukluk çağı diyabetinin kesin teşhisi için önemlidir. Açlık kan şekeri seviyeleri ve glikoz tolerans testi gibi testler, çocuğun kan şekerinin ne kadar yüksek olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.

A1C Testi: Hemoglobin A1C testi, kan şekerinin ortalama kontrolünü değerlendirmek için kullanılır. Bu test, son 2-3 ay içindeki ortalama kan glikoz seviyelerini ölçer.

İdrar Testleri: İdrar testleri, keton cisimlerini (vücut enerjiyi yağlardan elde etmeye başladığında oluşan atık ürünler) ve glukozu ölçerek, vücuttaki enerji metabolizması hakkında bilgi sağlar.

Bağışıklık Testleri: Tip 1 diyabetin otoimmün bir hastalık olduğu düşünüldüğünden, bazı durumlarda bağışıklık sistemini incelemek için antikor testleri de yapılabilir. Bu testler, pankreastaki insülin üreten hücrelere yönelik olası saldırıları göstermeye yardımcı olabilir.

Çocukluk çağı diyabetinin teşhisi genellikle bu testlerin kombinasyonu ile yapılır. Erken teşhis, çocuğun sağlığını olumlu yönde etkileyebilir ve uygun tedaviye daha erken başlanmasını sağlayabilir. Bu nedenle, çocuğunuzda tipik diyabet belirtileri fark edildiğinde, bir sağlık profesyoneli ile derhal iletişime geçmek önemlidir.

Çocukluk Çağı Diyabeti Hakkında 40 Bilgi

Çocuklarda Diyabetin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Çocuklarda diyabetin tedavisi genellikle ömür boyu devam eden bir süreci içerir. İşte çocuklarda diyabetin tedavisine yönelik temel yaklaşımlar:

İnsülin Tedavisi: Çocuklarda tip 1 diyabetin temel tedavisi insülin hormonu ile sağlanır. Bu, pankreastaki insülin üretimini yerine koymak ve kan şekerini düzenlemek için günlük insülin enjeksiyonlarını içerir.

Kan Şekerini İzleme: Çocukların kan şeker düzeyleri düzenli olarak izlenir. Bu, insülin dozlarının ayarlanması ve kan şekerinin istenen aralıkta tutulması için önemlidir.

Dengeli Beslenme: Sağlıklı bir diyet, çocuklarda diyabet yönetiminde kritik bir rol oynar. Karbonhidratların dengeli alımı, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.

Fiziksel Aktivite: Düzenli fiziksel aktivite, çocuklarda diyabet kontrolüne katkıda bulunabilir. Ancak, egzersiz öncesinde ve sonra kan şekerinin izlenmesi önemlidir.

Eğitim ve Bilinçlendirme: Hem çocuklara hem de ailelere, diyabetin yönetimi konusunda eğitim verilir. Bu, insülin enjeksiyonlarının nasıl yapılacağı, kan şekerinin nasıl izleneceği ve yaşam tarzı değişiklikleri konusunda bilinçlendirme içerir.

Psikososyal Destek: Çocukluk çağı diyabeti, duygusal ve psikososyal zorlukları beraberinde getirebilir. Psikososyal destek ve danışmanlık, çocuğun ve ailenin bu süreci daha iyi yönetmesine yardımcı olabilir.

Teknolojik Destek: İleri teknolojik cihazlar, glukoz takibi ve insülin uygulamasını kolaylaştırabilir. İnsülin pompaları, glukoz izleme sistemleri gibi cihazlar, diyabet yönetimini optimize etmeye yardımcı olabilir.

Okul ve Sosyal Hayatta Uyum: Diyabetli çocukların okul ve sosyal yaşamlarında desteklenmesi önemlidir. Okullar, diyabet yönetim planlarına uygun olarak çocuğa destek sağlamalıdır.

Çocuklarda diyabetin tedavisi, bireysel ihtiyaçlara ve yaşa göre özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Bu, çocuğun sağlıklı bir yaşam sürmesine ve diyabetle uyumlu bir şekilde yaşamasına yardımcı olur.

Çocukluk Çağı Diyabetinin Beslenme İle İlişkisi Nedir?

Çocukluk çağı diyabeti, doğru beslenme alışkanlıklarıyla yakından ilişkilidir. Tip 1 diyabeti olan çocuklar için, karbonhidrat alımını dengede tutmak önemlidir. Meyve ve sebzeler, vitamin ve lif açısından zengin oldukları için diyetlerine dâhil edilmelidir. Ancak, meyvelerdeki doğal şeker miktarına dikkat edilmelidir.

Protein ve sağlıklı yağların da dengeli bir şekilde alınması, kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olabilir. Porsiyon kontrolü ve düzenli öğünler, kan şekerinin istikrarlı bir şekilde seyretmesine katkı sağlar. Besinlerin glisemik indeksini anlamak ve düşük glisemik indeksli gıdaları tercih etmek, kan şekerini daha iyi yönetebilir.

Su içme alışkanlığının geliştirilmesi, genel sağlığı destekleyebilir ve diyabetin etkilerini azaltabilir. Sonuç olarak, çocuklarda diyabet yönetimi için beslenme, tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır ve uzun vadede sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla birleştirildiğinde, çocukların sağlığını olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle, çocuklara ve ailelere, uygun beslenme alışkanlıkları konusunda sürekli eğitim ve destek sağlanmalıdır.

Tip 1 Ve Tip 2 Diyabetin Arasındaki Fark Nedir?

Tip 1 diyabet ve Tip 2 diyabet, her ikisi de metabolizma bozukluklarına neden olan, ancak farklı mekanizmalara dayanan iki farklı diyabet türüdür. İşte bu iki tip diyabet arasındaki temel farklar:

1. Otoimmün Süreç ve İnsülin Üretimi:

• Tip 1 Diyabet: Tip 1 diyabet, genellikle bağışıklık sisteminin kendi pankreas hücrelerini hedef alarak yok etmesi sonucu ortaya çıkar. Bu süreç otoimmün bir reaksiyondur ve pankreasın insülin üreten beta hücrelerini etkiler. Sonuç olarak, vücut insülin üretemez ve dışarıdan insülin tedavisi gereklidir.
• Tip 2 Diyabet: Tip 2 diyabet ise genellikle insülin direnci ile ilişkilidir. Hücreler, normalden daha az insülinle tepki verir veya vücut insülin üretimini etkili bir şekilde kullanamaz. Tip 2 diyabet genellikle yaşla birlikte gelişir ve genetik yatkınlık, obezite ve yaşam tarzı faktörleri gibi etmenlerle ilişkilidir. İlk aşamalarda pankreas hala insülin üretir, ancak zamanla bu üretim azalabilir.

2. Ortaya Çıkış Yaşı ve Sıklık:

• Tip 1 Diyabet: Tip 1 diyabet genellikle çocukluk veya genç erişkinlik döneminde ortaya çıkar. Daha genç yaş gruplarında daha yaygındır.
• Tip 2 Diyabet: Tip 2 diyabet genellikle orta yaş ve üzerinde ortaya çıkar, ancak son yıllarda obezite artışı nedeniyle genç yaşlarda da görülmeye başlamıştır. Dünya genelinde daha yaygındır.

3. İnsülin Tedavisi Gerekliliği:

• Tip 1 Diyabet: Tip 1 diyabet, insülin tedavisi gerektiren bir durumdur. Vücut insülin üretmediği için dışarıdan insülin enjeksiyonlarına veya insülin pompalarına ihtiyaç duyulur.
• Tip 2 Diyabet: Tip 2 diyabet, başlangıçta diyet, egzersiz ve oral antidiyabetik ilaçlarla kontrol edilebilir. Ancak ilerleyen durumlarda insülin tedavisine ihtiyaç duyulabilir.

4. Risk Faktörleri:

• Tip 1 Diyabet: Tip 1 diyabet genellikle genetik bir yatkınlıkla ilişkilidir ve çevresel faktörler de bu durumun ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
• Tip 2 Diyabet: Tip 2 diyabet genellikle genetik yatkınlığa ek olarak, obezite, fiziksel aktivitenin azalması ve yaşam tarzı faktörleri gibi modifiye edilebilir risk faktörleriyle ilişkilidir.

Her iki tip diyabetin de tedavisi ve yönetimi, bireysel ihtiyaçlara göre özelleştirilmiş bir yaklaşım gerektirir. Bu nedenle, doğru tanı ve uygun tedavi planı için sağlık profesyonelleriyle işbirliği yapmak önemlidir.

Çocuklarda Kan Şekerini Kontrol Etmek İçin Ne Yapmalı?

Çocuklarda kan şekerini kontrol etmek, diyabetle mücadele eden aileler için önemli bir sorumluluktur. Bu süreç, düzenli kan şekerini ölçümü, dengeli bir diyetin sürdürülmesi ve fiziksel aktivitenin teşvik edilmesi gibi çeşitli unsurları içerir. Çocuğun kan şekerini izlemek için kullanılan glukometre, günlük yaşantıda düzenli olarak kullanılmalıdır.

Beslenme alışkanlıklarının, özellikle karbonhidrat alımının dengeli bir şekilde planlanması, kan şekerini kontrol etmekte kilit bir faktördür. Aileler, çocuklarının fiziksel aktivite düzeyini artırmak ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları geliştirmek için teşvik edilmelidir. İnsülin tedavisi gerektiren durumlarda, doğru dozların kullanılması ve düzenli olarak kontrol edilmesi hayati bir öneme sahiptir.

Sağlık durumunda herhangi bir değişiklik veya sorun yaşandığında, ailelerin derhal sağlık profesyonelleriyle iletişime geçmesi, çocuğun diyabet yönetimini güçlendirebilir. Bu süreç, ailelerin ve çocukların, diyabetle başa çıkma konusunda bilinçli ve sürekli bir şekilde işbirliği yapmalarını gerektirir.

Çocuklarda Diyabetin Komplikasyonları Nelerdir?

Çocuklarda diyabet, uzun vadede çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Diyabetin komplikasyonları, kan şekerinin sürekli yüksek olması veya düşük olması durumunda ortaya çıkabilir. İşte çocuklarda diyabetin olası komplikasyonları:

Hipoglisemi (Düşük Kan Şekeri): İnsülin dozlarının fazla olması veya yetersiz beslenme durumlarında kan şekerinin düşmesi, çocuklarda hipoglisemiye neden olabilir. Bu durum, baş dönmesi, titreme, terleme gibi semptomlara yol açabilir.

Hiperglisemi (Yüksek Kan Şekeri): Kan şekerinin sürekli yüksek olması, zamanla çeşitli komplikasyonlara yol açabilir. Göz, böbrek, sinir sistemi ve kalp damarları üzerinde olumsuz etkileri olabilir.

Retinopati: Yüksek kan şekerinin göz damarlarına zarar vermesi sonucu görme problemleri gelişebilir. Retinopati, diyabetik retinopati olarak adlandırılır ve gözde kalıcı hasara neden olabilir.

Nefropati: Diyabet, böbreklerde hasara neden olabilir ve uzun vadede böbrek yetmezliği riskini artırabilir.

Nöropati: Diyabet, sinir sistemi üzerinde zararlı etkilere neden olabilir. Bu durum, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma veya ağrıya yol açabilir.

Kardiyovasküler Sorunlar: Diyabet, kalp ve damar sistemi üzerinde olumsuz etkiler yapabilir, kalp hastalıkları riskini artırabilir.

Ayak Problemleri: Diyabet, ayaklardaki damarları ve sinirleri etkileyebilir, bu da ayak problemlerine ve enfeksiyonlara neden olabilir.

Cilt Sorunları: Diyabet, cildin iyileşme sürecini etkileyebilir ve deri enfeksiyonlarına yol açabilir.

Gelişme Geriliği: Diyabetin etkileri, çocuğun normal büyüme ve gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.

Psikososyal Etkiler: Diyabet, çocuklarda depresyon, anksiyete veya diğer duygusal sorunlara yol açabilir. Çocuklar, diyabetle başa çıkma konusunda desteklenmelidir.

Bu komplikasyonlar, çocuklarda diyabetin sürekli ve etkili bir şekilde yönetilmesinin ne kadar önemli olduğunu vurgular. Düzenli sağlık kontrolleri, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle bu komplikasyonlar önlenmeye veya kontrol altına alınmaya çalışılabilir.

Çocuklarda Şeker Hastalığı Nasıl Anlaşılır?

Çocukluk Çağı Diyabeti Tip 1 Diyabet Nedir? adlı konumuza son verirken, çocuklarda şeker hastalığı ile alakalı farklı videolar izlemek isterseniz, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.