Devenin Özellikleri Süt ve Etinin Faydaları
Devenin Özellikleri Süt ve Etinin Faydaları; vefakâr hayvanlardır. Asırlardır, belki de insanın varlığından bu yana yükün, sıcağın ve çöllerin çilesini çekmiştir. İnsanoğlu devenin hem etinden hem sütünden hem yününden hem de çölleri geçen o güçlü iradesinden faydalanarak, sırtında çöller geçmiştir. Yaratılış itibariyle, kirpikleri, ayakları ve su içme kapasitesi ile çöllere uygun yaratılmıştır.
En bilinen iki türü vardır. Biri tek hörgüçlüdür ki bu türler, Hindistan, Pakistan, Afganistan, Mısır, İran, Suriye, Arabistan gibi Güney Asya ülkeleri ile Afrika’da yaşarken, Orta Asya’da yetiştirilen türü çift hörgüçlüdür.
En belirgin özelliği hörgüçlerinde yağ depolayabilme yeteneği olan bu hayvanın uzun bacakları, yumuşak yayvan iki toynaklı ayakları kumda ya da karda yürümesini kolaylaştırır. Aynı yandaki bacaklarını birlikte kaldırarak kendine özgü bir biçimde koşar. Ayrıca iki sırada üç tane koruyucu kirpiği, tüylü kulak delikleri, gereğinde kapanabilen burun delikleri, keskin görme ve koku alma duyuları da kum fırtınası gibi elverişsiz çevre koşullarına uyum sağlamasına yardımcı olur.
Öteden beri yaşayan Araplar ise deveyi en büyük yardımcıları olarak tanımış ve gerektiğinde hayatlarını dahi onun isteklerine göre tanzim etmişlerdir. Hazreti Ömer’in, Irak yöresinde kurulacak ordugâh merkezinin yerini tespit için Vali Sa‘d b. Ebû Vakkās’a gönderdiği mektupta devenin hoşlanacağı ve çöküp oturacağı bir mekânın tercih edilmesini istemesi bunun bir örneğidir. Yine Resulullah sav Medine’ye hicret ettiğinde devesi kusvayı serbest bırakmış, onun çöktüğü eve misafir olmuştur ki bu ev Eyyüb el Ensari hazretlerinin evidir.
Kuranı Kerimde de zikredilen deve “Deveye bakmazlar mı nasıl yaratılmıştır?” mealindeki âyetle, inkâr edenlerin dikkati devenin yaratılışındaki olağanüstü duruma çekilmekte ve Allah’ın kudretini anlamaları istenmektedir. Gerçekten de deve ağır bir yükle çok uzak mesafeyi, birkaç hafta bir şey yeyip içmeden ve günde iki yüz kilometreye kadar yürüyerek kat edebilen yegâne hayvandır.
Deve, gerektiğinde gıda olarak kullanılmak ve birtakım karmaşık kimyasal işlemler sonucu suya çevrilmek üzere yağ depolayan hörgücü; kum fırtınalarına karşı özel perdelerle donatılmış burnu, çift sıra kirpikli gözleri, içi tüylü kulakları; dikenli bitkileri yemeye uygun ağız yapısı ve bunları hazmedebilen sindirim sistemi; aşırı sıcağa ve soğuğa dayanma kabiliyeti ve bir defada 60 litre su içebilmesi gibi özellikleriyle Cenâb-ı Hakk’ın kudretinin en açık bir delilidir.
Kuvvetli bir hâfızası olan deve, fırtınalarda kum tepelerinin yer değiştirmesine rağmen çöllerde yolunu şaşırmaz. Çölde haftalarca süren uzun yolculuklarda zor duruma düşen Araplar ve çölde yaşayan diğer kavimler devenin vücudundaki sudan faydalanırlar.
Devenin Özellikleri Nelerdir?
Çöl ikliminde gündüzleri aşırı sıcaklara maruz kalan deve, geceleri de tehlikeli soğuklarla mücadele etmek zorundadır. Bu uç noktalardaki sıcaklık dengesine ise kürkü ile adapte olabilmektedir. Gündüzleri aşırı sıcaklara maruz kalan deve, geceleri de tehlikeli soğuklarla mücadele etmek zorundadır.
Bu en uç noktalardaki sıcaklık dengesine ise kürkü ile adapte olabilmektedir. Bir ay boyunca hiç su içmeden yaşayabilen develerin, şimdi aşağıda maddeler halinde en şaşırtıcı özelliklerini açıklamalarıyla beraber paylaşalım:
01 – Develerin çöl koşullarında yaşayabilmelerine yardımcı olan destekleyicileri hörgüçleridir. Hörgüçlerde vücut ağırlığının beşte biri kadar yağ depo edilmiştir. Devenin vücudunda yağın tek bir noktada toplanması, vücudun -yağa bağlı olarak- her yerinden yoğun oranda su atılmasını engeller. Bu da devenin suyu minimum oranda kullanmasını sağlar.
02 – Develerin kan ve hücre yapısı da, çöl şartlarında uzun süre susuz yaşayabilmelerini sağlayabilecek şekildedir. Bu canlıların vücutlarındaki hücre duvarları, hücrelerinin fazla su kaybetmesini engelleyecek bir yapıdadır. Kan yapısı ise, devenin vücudunda su minimuma indiğinde bile kan akışında bir ağırlaşmaya olanak vermeyecek biçimdedir. Ayrıca kanında, susuzluğa dayanıklılığı arttıran albümin enzimi, diğer canlılardan daha fazla miktarda bulunmaktadır.
03 – Deve, bu tür üstün fiziksel özelliklerle yaratılırken, insana hizmetle görevlendirilmiştir. İnsan ise, buna benzer yaratılış mucizelerini düşünmek ve Yüce Allah’ın şanını gerektiği gibi tanıyıp takdir etmekle görevlidir. Bu yüzdende devenin fiziki özelliklerine işaretle “Bakmazlar mı o deveye” buyuran rabbimiz, devedeki mucizelere adeta tanık olmamızı emretmiştir.
04 – Develerin bacaklarına oranla son derece büyük olan ayakları da özel olarak “dizayn” edilmiş, hayvan kuma batmadan yürüyebilsin diye genişletilip yayılmıştır. Böylede deve kuma batmadan en rahat şekilde yürüme özelliğine kavuşmuştur. Ayak tabanlarındaki ve ayak eklem yerlerindeki özel kalın deri ise kızgın çöl kumlarına karşı alınmış bir tedbirdir.
05 – Bütün vücudunu kaplayan sık tüyler çölün yakıcı güneşinin hayvanın derisine ulaşmasına engel olur. Bunlar aynı zamanda soğukta da hayvanın ısınmasını sağlar. Çöl develeri yetmiş derecelik sıcaklıktan etkilenmezken, çift hörgüçlü develer sıfırın altında -52 derecelik soğuklarda rahatlıkla yaşayabilmektedir.
06 – Deve burnunun bir diğer özelliği ise şiddetli kum fırtınalarına karşı kum girmesini engellemek için tıpkı gözlerini kapatır gibi burun deliklerini de kapatabilmesidir. Böylece çöllerde sıkça karşılaşılan, nefes almayı zorlaştıran şiddetli kum fırtınalarına karşı deve muazzam bir korunakla yoluna devam edebilir.
07 – Devenin burnu çok sayıda köklere ayrılmış kanallardan oluşur. Yaşadığı sıcak bölgelerde havadaki nem miktarı oldukça azdır. Bu nedenle soluduğu havadaki suyu kaybetmemesi gerekir. İşte bu nedenle devenin burnu çok büyük, kıvrımlı, süngerimsi bir dokuyla kaplıdır. Deve kıvrımlı süngerimsi burun mukozası sayesinde, havadaki nemin % 66’sını tutabilmektedir. Burnun nemi emme özelliği sayesinde nefes aldığında çölün 40 dereceyi aşan ısısını, neredeyse 20 dereceye düşürerek akciğerlere yollamaktadır.
08 – Devenin gözleri iki kat kirpiklidir. Kirpikler, kapan gibi iç içe geçerek, gözü şiddetli kum fırtınalarına karşı tam bir korumaya alırlar. Böylece deve gözüne kum taneciklerinin doluşmasına fırsat vermeden, bir yaratılış özelliği sayesinde rahatça kum fırtınalı çöllerde yoluna devam edebilir.
09 – Devenin ağız ve dudak yapısı, ayakkabı köselesini delecek kadar sivri dikenleri bile rahatlıkla yiyebileceği şekildedir. Dört yüzlü midesi ve sindirim sistemi ise önüne çıkan her şeyi öğütebilecek kadar güçlüdür. Normalde yiyecek sınıfına girmeyen kauçuk gibi maddelerden bile istifade edebilir. Kurak ortamlarda yenilebilecek her şeyi yiyebilmek ve bu yenileni sindirebilmek gibi bir özellik çok değerlidir.
10 – Deveyi “özel bir canlı” yapan, en ağır şartlardan bile etkilenmeyen vücut yapısıdır. Bu öyle bir vücuttur ki; açlık ve susuzluğa günlerce dayanır, günler boyu, sırtında yüzlerce kilo ağırlıkla yol kat edebilir. Zaten bu özelliği sayesinde insanların en büyük yardımcısı olmuş; çöllerin, savaşların, zor şartların, en önemlisi de etinden ve sütünden faydalanılan hayvanlar arasında yegâne hayvanlardan biri olmuşlardır.
Deve Etinin Özelikleri Nelerdir?
Deve etinin, kan hemoglobinin temel maddelerinden olan, demir açısından zengin yapısıyla anemi riskini azalttığı tespit edilmiştir. Özellikle kansızlıktan mustarip olanlar için deve eti tüketimi şiddetle önerilir.
Yapılan bilimsel çalışmalar deve etinin diğer etlerden pek çok yönden daha üstün olduğunu kanıtlamıştır. Devenin yaşı ilerledikçe kas içi yağ yüzdesi de azalır. Devenin bu özelliği onu diğer etlerden ayırıp, sağlıklı kılar. Yağsız et, ayrıca kilo verme için de ideal bir protein çeşididir. Öte yandan kandaki kolestrol oranını düşürdüğünden, kalp-damar hastalığı ve ateroskleroz riskini de azaltır.
Deve eti linoleik asit gibi doymamış yağ asitleri içerdiğinden bitkisel yağlardan elde edilen doymamış yağ asitleri ile etkileşime geçerek kansere karşı koruma sağlar. Deve eti vücut hücrelerinin ihtiyacı olan enerjiyi içerdiğinden, yorgunluğunuzu giderir.
Deve eti, metabolizmaya dâhil olan glikojen ismindeki karbonhidrattan içerir, glikojen glikoza dönüştürüldüğünde ise kolayca sindirilir. Deve eti proteince zengin yapısıyla hasarlı dokuları onarır, hücre fonksiyonu için gerekli hormon ve enzimlerin yeniden üretilmesini sağlar.
Deve eti obezite ve kalp hastalıklarını da önler. Tunuslu bilim adamları tarafından yapılan araştırmada sığır, kuzu, deve ve tavuk gibi çeşitli etler karşılaştırılmıştır. Deve etinin insan sağlığı için çok faydalı olduğu, kilo almayı engelleyip, kalp sağlığını koruduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca deve etinin, kişiyi soğuk algınlığı siyatik, felç, kanser ve çeşitli enfeksiyonlardan koruduğu tespit edilmiştir. Deve eti doymuş yağ asidi açısından düşük yapısıyla asrın hastalığı olan yüksek kolesterolü önler.
Deve Sütünün Özellikleri Nelerdir?
Deve sütündeki şaşırtıcı derecede yüksek olan proteinler ve diğer organik bileşenlerden bazıları güçlü anti mikrobiyal özelliklere sahiptir. Bu deve sütünün, çeşitli hastalıklara karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirebileceği ve bizi sağlıklı tutabileceği anlamına geliyor. 2001 yılında yapılan bir araştırma tüberküloz hastalığına yakalanmış hastaların üzerinde deve sütünün iyileştirici etkisini gözlemlemeyi başardı.
Deve sütü beslenme diyetinize dâhil olduğu takdirde, şeker hastalarında insülin iğnesini yapma ihtiyacını ortadan kaldırmak gibi doğal bir çözüm olanağına sahip. Önleyici tedbir olarak kullanırsanız hastalığın ilk etapta gelişimini engelleyebilirsiniz. Ayrıca deve sütünü tüketen hastalarda insülin tüketme ihtiyacında belirgin düşüş görüldü. Hastalarda diyabet yaşam kalitesi önemli ölçüde arttı.
Deve sütü otizmli insanlara faydalıdır. Uluslararası bir dergide deve sütünün otizmli insanlara olan faydasına dair bir çalışma yayınlandı. Bu çalışma gösterdi ki 4 yaşında bir kız 40 gün deve sütüyle beslendi ve otizm belirtileri kayboldu. Aynı şekilde 15 yaşında bir erkek çocuğu 30 gün boyunca deve sütüyle beslenmesi sonucunda iyileşti.
Keçi ve inek sütünde bulunmayan birçok hayvansal proteinin deve sütünde yüksek seviyelerde bulunması kemikler ve organ sistemleri için uygun büyüme ve gelişmeyi sağlamaya yardımcı olabilir. Deve sütü ilk olarak yiyecek ve içecek açısından imkânların kısıtlı olduğu zamanlarda uzun çöl yolculuklarında kullanıldı.
Deve sütü içeriğinde bulunan yüksek demir ile anemiyi önlemek için idealdir. Demir alyuvarların önemli bileşenidir, yani deve sütü kan dolaşımını arttırabilir ve vücudun organ sistemlerinin, ekstremitelerin oksijenlenmesini sağlayabilir. Doğum, yaralanma veya yetersiz beslenme gibi durumlarda deve sütü sağlığı korumak için önemli ölçüde yardımcı olabilir.
Deve sütünü düzenli olarak tüketenlerde alerjik reaksiyonlarda azalma olduğu görülmüştür. Belirgin şekilde farklı kimyasal yapısıyla inek sütünün sebep olduğu laktoz intolerans gibi durumlara deve sütü neden olmaz. Gıda allerjileri çocuklarda çok ciddi bir durumdur ve şoka yol açabilir. Gözlemler yıllar sonra deve sütünün alerjik reaksiyonları iyileştirdiğini gösterdi.
Böylesine sağlıklı ve kapsamlı yağ asidi grubu ile deve sütü vücuttaki kolesterol dengesini çok iyi bir şekilde ayarlayabilir. Vücuttaki kötü kolesterolü indirgeyerek aterosklerozisi, kalp krizini felci hatta düzenli kullananlarda yüksek kan basıncını düşürür. Deve sütü yağı diğer memelilerin süt yağlarından, yüksek kaliteli içeriği ve uzun zincirli yağ asitleriyle ayrılmaktadır. Doymuş ve doymamış yağ asitlerinin oranı diğer memelilerin sütlerine göre daha olumlu oranlardadır.
Deve Hörgücü Ne İşe Yarar?
Develer, boynuzsuz, midesi üç bölmeli, köpek dişleri olan geniş, esnek yastıkçıklarla donanan iki parmaklı ayaklarıyla ve çift taraflı geviş getiren bir hayvanlardır. Sırtlarındaki kambura ise hörgüç denir. Hörgüç ya da hörgüçler, bu hayvanların otlaklardan yoksun çorak iklimlerde yaşamasına olanak veren yağ depolarıdır. Bu depolarda çoğunluğun düşündüğü gibi su bulunmaz, aksine hörgüç dediğimiz bu depolarda yağ bulunur.
Deve Diken Yer mi?
Çöl şartlarında çok fazla yiyecek seçeneği bulunmayan develer çok acıktıklarında kaktüs veya diken yiyebilir. Zaten yaratılış icabı ağız ve dudak yapıları diken yemeye elverişlidir. Böylece uzun çöl yollarında ve yiyeceğin bulunmadığı yerlerde, genelde sadece çöllerde yetişen diken ve kaktüslerle karnını doyurabilen deve, çöl şartlarına karşı gayet dirençli olur.
Develer Midesini Dışarı Çıkarır mı?
Develerle haşır neşir olan bedeviler, onların katır ve merkep gibi hayvanlara nazaran daha güvenilir olduğunu söylerler. Günlerce susuz kaldıkları halde su başına varınca itişip kakışmazlar, arkadaşlarının su içmesini sabırla beklerler. Sahiplerinden kaçsalar rahatlıkla hayatta kalabilecekleri halde uysallıkla hizmet ederler.
Develerin midelerini dışarı çıkararak rahatlattıkları yönündeki iddialar tamamen asılsızdır. Develerin dışarı çıkardıkları şey kendi dilleridir. Develer, kızdıkları zaman ya da dişilerini etkilemeye çalıştıklarında bazen dillerini dışarı çıkararak tuhaf sesler çıkarırlar.
Ülkemizde Deve Besiciliği Var mı?
Çok nadirde olsa bile aydın ve yöresinde daha çok deve güreşleri için deve yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde en çok tercih edilen deve, melez türüdür. Tüylü olarak da bilinen bu tür, tek hörgüçlü ve uzun tüylüdür. Bunun dışında Akdeniz ve Ege civarında Yörükler tarafından yetiştirilen Teke devesi de bulunmaktadır. Eskisi kadar kullanılmayan ve yetiştirilmeyen develer artık yalnızca ulaşımın zor olduğu yerlerde taşıma için kullanılmaktadır.
Dünyanın her yerinde görülebildiği gibi Türkiye’de de bulunan develer, Anadolu’da farklı amaçlarla kullanılmaktadır. Çoğunlukla fuar ya da geleneksel aktivitelerde süslenerek misafirleri kısa bir yolculuğa çıkarmak için tercih edilirler. Deve üzerinde geçirilen birkaç saat özellikle çocukları çokça eğlendirmektedir.
Develerde Beslenme ve Üreme Nasıl Olur?
Deve güç iklim koşullarına dayanıklı, az besinle yetinebilen hayvandır. Gerektiğinde dikenli bitkiler ve kuru otlarla beslenebilir. Yeterli yiyecek bulamayınca hörgüçlerindeki yağı kullanır. Hörgüçte depolanan yağ ırka ve beslenme koşullarına göre değişmekle birlikte, iyi beslenen develerde 900 kiloya kadar çıkabilir.
İyi beslenmiş devenin yağla dolu olan hörgücü dik durur. Yağ azaldıkça daralır ve ucu bir yana doğru sarkar. Sanılanın tersine mide ve hörgüçlerinin su depolama özelliği yoktur. Ama susuzluğa günlerce dayanabilir. Vücut sularını yavaş yitirir ve 10 dakikada yaklaşık 60 litre su içerek kaybettiği ağırlığı yeniden kazanır.
İyi bakıldığında ve eğitildiğinde deve aslında uysal hayvanlardır; ama çiftleşme mevsiminde hırçınlaşır ve kızdırıldığında tükürür, tehlikeli biçimde ısırır ya da tekme atar. Ayrıca tek hörgüçlü türün erkeği kızdığı zaman ağzının yanından yumruk büyüklüğünde kırmızı renkli ve içi hava dolu sümüksü bir kese (kızgınlık kesesi) çıkarır. Deve, diğer memelilerde olduğu gibi doğurarak çoğalır.
Devenin Mükemmel Özelikleri
Devenin Özellikleri Süt ve Etinin Faydaları adlı konumuza son verirken, devenin özellikleri ile alakalı başka videolar izlemek istiyorsanız, burayı tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz.