Yoga Nedir Yoga ve Meditasyon Günah mı?
Yoga Nedir Yoga ve Meditasyon Günah mı? Dünyadaki bütün dinler ve din adına oluşturulmuş bütün ritüeller birer yaşam biçimidir. Son din olan İslam Müslümanlar için bir yaşam biçimiyse, bu yaşam biçiminin kendine has ibadetleri, helal ve haram olanları varsa, Hristiyanlığın, Yahudiliğin, Budizm’in ve Hinduizm’inde kendine göre haram ve helalleri yine ibadet adına yapageldikleri ritüelleri vardır.
Nitekim bizler Müslümanlar olarak her sene kurbanda oturup bir sığır veya inek kurban ederek etini fakirlere dağıtıp, kendimizde yerken, Hindular, ineklerin önünde saygıyla eğilir. Tren yolunda yatan ineğin kalkması için, tren bekletilir. Hele de şu corona virüsünden sonra arınmak ve şifa bulmak için inek dışkısı ve sidiği ile yıkanan Hindu keşişlerini de gördük.
Yoga Nedir?
Yoga Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda Hinduizm, Budizm ve Jainizm’de çeşitli meditatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. Hinduizm’de, altı geleneksel felsefe okulundan biri olarak kabul edilir.
Bugün özellikle ülkemizde bir Hindu ayini olan yoga, masum bir işmiş gibi gösterilerek, hatta Hindu diniyle alakası yokmuş gibi lanse edilerek, insanlar yogaya meditasyona davet ediliyor. Üstelik bu davet ciddi ücretler karşılığında yapılıyor. Hâlbuki davet edilen şey, bir Hindu ibadet ritüelinden başka bir şey değildir.
Bugün “Meditasyon yapalım” teklifi de “Hindu ayini yapalım” teklifinden başka bir şey değildir. Kavramların ardına gizlenerek, Müslüman bir nesli, aslı olmayan ve insanlar tarafından uydurulan, bir dinin ritüelleriyle huzuru temin ettireceklerine inandırmak, insanları aldatmaktan başka bir şey değildir.
Garip olanı da Hindu dinin sevicileri veya parasal kazanç temin etmek için bu işi seslendirenlerin davetlerinin karşılıksız kalmamasıdır. Kahir ekseri bu daveti şenlerinden ve aslı Müslüman olan kardeşlerimize baktığımızda, onların yeterince İslam’ı bilmediklerini, buna karşın Hindu dinini ve Hinduların ibadet adına yaptıkları ritüelleri de bilmediklerini görmekteyiz.
Onların çakra açmanın, meditasyonda bulunmanın veya yoga yapmanın gayet masumane şeyler olduğunu ve bununla huzursuzluklarını yok edeceklerini, rahatlayacaklarını düşünmekteler. Hâlbuki aradıkları huzur, Hint insanına bile gelmemişken, Müslüman Türk insanına nasıl gelecek anlaşılır gibi değildir.
Tabi ki her dinin mensubu, kişileri kendi dinine davet edebilir. Bundan bir beis yok, Nitekim kıyamet gününe kadar, hak ve batıl daimi surette mücadele edecektir. Fakat çirkin olan, yanlış olan ve bizim karşı olduğumuz şey, bu davetin sinsice yapılması ve masumane bir işmiş gibi gösterilmesidir.
Meditasyon Nedir?
Meditasyonun Batı’daki yaygın biçimi Hinduizm ve Budizm kökenli tekniklerden türetilmiş olup Batı’da 1960’lardan itibaren popülerlik kazanmıştır. Budizm, Hinduizm, Jainizm gibi dinlerde asıl amaç, uyanma ya da Nirvana’ya ulaşmadır.
Nirvana ise her türlü duygudan, istek ve tutkudan kurtulmak ve benliğin tamamen ortadan kaldığı en yüksek ruh halidir. Nirvana ölümden sonra değil dünyada yaşarken gerçekleştirilebilecek ruhsal bir aşama olmaktadır. Arzuların ve isteklerin tamamen bitmesi ile rahatlatıcı bir iç dinginliğine ulaşmak olarak tanımlanabilir.
Burada görüldüğü üzere, mevzubahis kavramlar, kullanım şekilleri ve ihtiva ettiği anlamların tamamı dini birer ritüeldir. Budist ve Hindu öğretileridir. Bu kavramlar ve ihtiva ettiği anlamlar bir dine dayanmış olmasaydı, bir ibadet olmasaydı, insanların bu hareketleri öylesine yapması belki bir nebzede olsa mazur görülebilirdi.
Fakat Meditasyonun Hinduizm gibi bir dinin ibadet ritüellerinden biri olması, onu toptan, mana ve davranış olarak bütünüyle reddetmemizi gerektirir.
Yoga ve Meditasyon Haram mı?
Aslında doğru soru Yoga ve Meditasyon Küfür mü? Şeklinde olmalıydı. Fakat biz sorulduğu gibi cevap verelim. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere adı yoga olan ve iç dinginliğe ulaşmak adına yapılan meditasyon haramdır. Üstelik bu sıradan bir haram değildir.
Bu haram bir Müslümanın boynuna haç takması gibidir. Veya bir Müslümanın beline zünnar bağlaması gibidir. Bu gibi durumlarda ehli sünnetin dört hak mezhebi bu işleri yapan insanların sadece haram işlemedikleri aynı zamanda dinden çıktıkları ve kâfir olduklarını bize bildirir.
Çünkü bir takım aletler ve bir takım giysiler küfür alametidir. Haç bir küfür alametidir. Bu yüzden onu boynuna asmak, kişiyi Müslüman olsa da kâfir eder. O kişinin kâfir olduğu hükmüne varılır. İşte buradan da anlaşılmalı ki, yoga yapmak, ve meditasyon yapmak tıpkı boynuna haç takmak gibidir. Küfrün izharıdır. Bu yüzden her kim meditasyon yaparsa ve ya yoga ya katılır, yoga yaparsa, kafir olur.
Bu insan tövbe etmeli, derhal bu işten vazgeçmeli hatta yeniden kelimeyi şehadet getirerek İslam’a dönmelidir. Nitekim dinin şakası olmaz. Öyle ki din adına yapılan şaka bile ciddi sayılır ki, bu yüzden bu çok tehlikeli ve insanı imandan eden fiillerden uzak durmak gerekir.
Hem söyleyin bakalım siz Hinduların yogasını yaparken, Hindular da sizinle kurbanda yedi hisse olup dana kesiyor mu? Hayır yani Hindular sizin bayramınızı bile kutlamazken, siz Müslümanlar onların dini ritüellerini neden yaparsınız? Nitekim akılla bağdaşır ve anlaşılır gibi değil! Öyle değil mi?
Meditasyonun ve Yoganın Alternatifi Var mı?
Meditasyon ve yoga ile kimsenin bir yere ulaştığı yok. Bu yüzden bu tür işlerin alternatifinin sorulması abesle iştigaldir. Fakat huzur isteyen için huzur namazdır. Namaz müminin miracıdır. Değil Nirvana’ya ulaşmak, namaz yedi kat göklere yükselmektir. Bu yüzden Müslümanlar olarak bizler, rahatsızlığımızı, huzursuzluğumuzu dünya üzerinde görülmüş ve görülmemiş bütün sıkıntılarımızı namazla hallederiz.
Namaz insana sıkıntılarını unutturur. Kul olmanın bilincine vardırıp, iç huzuru temin eder. Namaz, bir yaratıcının olduğuna, onun insanı koruduğuna, secdeyle ona yaklaşıldığını anlatan en büyük eylemdir. Hazreti Ali savaşta ayağına batan okun acısından duramazken, namaz kıldığında ayağından çıkarılan okun acısını duymamıştır.
Meditasyona gelince, düşünme olarak adlandıracağımız bu fiilin İslam’da karşılığı tefekkürdür. Üstelik Resulullah sav buyuruyor ki; “Bir saatlik tefekkür, bin yıllık ibadetten yeğdir” Yani Müslüman zaman zaman bir köşeye çekilmeli, tefekkür etmelidir. Yaratılış amacını, nerden geldiğini, nereye gittiğini, günü hayırla mı yoksa şerle mi kapattığının muhasebesini yapmalıdır.
Yine insan tefekkür halinde iken zaten ibadette kabul edilmiş, fakat yalnızken ve Allah ile baş başa olduğunu hissettiği o anda, Rabbimizin Bakara suresi 152. Ayette buyurduğu “O halde (siz yalnız Bana itaat ve ibadet ederek devamlı) Beni zikredin ki; Ben de sizi (rahmetim ve mağfiretimle) zikredeyim” emrine uyarak, rabbini zikretmelidir.
Nitekim hiçbir insan görmedik ki, namaz kılsın, tefekkür etsin ve o insan hüsrana uğrayanlardan olsun. Bu görülmüş bir iş değildir. O yüzden namazlarınıza itina gösterin ve bin yıllık ibadetten üstün olan tefekkürü ihmal etmeyin. Huzur, mutluluk ve kendini bulma birbiri ardınca sizinle beraber olacaktır.
Müslümanın; 2022 de bile daha tuvalet kültürü olmayan, tahareti bilmeyen, sokaklara pisleyen, inek pisliğinden şifa arayan, kast sistemiyle halkı birbirinin efendisi ve kölesi yaparak sömüren Hindu düzeninden öğreneceği hiçbir şey yoktur. Müslüman için huzur İslam’dadır.
Yoga Nedir Yoga ve Meditasyon Günah mı? adlı konumuza son verirken, yoga ile alakalı başka bilgiler edinmek isterseniz, buraya tıklayarak yoga ile ilgili videolara ulaşabilirsiniz.