Sağlık

Kalp Damar Hastalığı Belirtileri ve Tedavi

Asrın en büyük ve en tehlikeli hastalıklarından biri olan kardiyovasküler hastalıkların sakıncaları ve tedavi

Kalp Damar Hastalığı Belirtileri ve Tedavi

Kalp Damar Hastalığı Belirtileri ve Tedavi; derimizin altında olduğu için belki de hakkında en az bilgi sahibi olduğumuz; fakat yaşamımız için olmazsa olmazlardan biri olan damarlarımız muazzam bir yaratılış harikasıdır.

Düşünün ki, kılcal damarlarla beraber damarlarımızın toplam uzunluğu 40 bin kilometredir. Yani bu uzunluktaki damarlarımızla dünyanın çevresini bir tur atabiliriz. Kılcal damarların dışındaki diğer damarların uzunluğu ise 60 bin kilometredir.

Vücudumuzda bulunan damarların toplam uzunluğu 100 bin kilometre eder ki, bu uzunluk dünyadaki en büyük otoyol ağından daha uzundur. Üstelik bu damarlar öyle kolay kolay arıza vermez, sürekli sorun çıkarmaz, muhteşem bir yapıdadır. Bu damarlarda oluşan arızalar, tıkanıklar ise neticeleri itibari ile ciddi sorunların başlangıcıdır.

Damar tıkanıklığı kalbe giden damarlarda olursa, kalp krizi, beyne giden damarlar tıkanırsa felç gibi önemli ve ciddi sorunlara neden olur ki, bazen bu sorunların ve hastalıların neticesi bir ölümde olabilir. Bu yüzden bir büyük doktorumuzun da buyurduğu gibi “İnsan damarlarının yaşındadır”

Kalp Damar Hastalığı Nedir?

Dünyada ve Türkiye’de en önemli hastalıkların başında kalp ve damar hastalıkları gelir. Çünkü dünya üzerinde ve Türkiye’de ölümlerin en büyük sebeplerinden biri kalp ve damar hastalığıdır. Dünya sağlık örgütüne göre her yıl dünyada toplamda 18 milyon insan kalp ve damar hastalıkları yüzünden yaşamını kaybetmektedir. Bu dünya üzerindeki ölümlerin %31 ine denk gelir. 2030 yılına doğru ise bu ölümlerin %30 civarında daha büyük bir artış kazanacağı gerçeğidir.

En önemli sağlık sorunlarının başında yer alan kalp ve damar hastalıklarına kardiyovasküler hastalıklarda denilebilir. Kardiyovasküler hastalıklar dört ana bölümden oluşur

  1. Elleri ve ayakları tutan periferik arter hastalığı
  2. Abdominal aort anevrizması
  3. Kalp krizi olarak bilinen miyokard infarktüsü
  4. Serebrovasküler hastalık beyin damar hastalığı

Kalbi besleyen damarların tıkanması veya ileri derecede daralmasını ifade eden koroner kalp hastalıkları, yani miyokard infarktüsü tüm kalp-damar hastalıklarının üçte birini oluşturduğu için ayrı bir öneme sahiptir.

Kalp damarları kanın rahat bir şekilde akabileceği tüplere benzeyen, duvarları düz kastan oluşmuş elastik yapılardır. Kalp damarları yavaş yavaş yağlanır ve yaş ilerledikçe yağlar damarların duvarlarında birikip damarlara zarar verir.

Kalp damar sisteminin iç yüzeyleri zamanla yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı veya sigara, yanlış beslenmenin de etkilerinden dolayı damarlarda farklı derecelerde daralmalar oluşur. Daralmanın ölçüsü yüzde 70’in üzerine çıkarsa, damarlar iyice daralır ya da tıkanır ve tıkanmadan dolayı kalp yeteri kadar beslenemediği için oksijensiz ve besinsiz kalır.

Kalp gerekli kanı kalp damarlarından (koroner damarlar) alır. Kalp damar hastalığı (koroner arter hastalığı) kalp damarlarının daralması veya tıkanması sonucu oluşur. Bu nedenle kalp yeteri kadar çalışamaz ve anjina adı verilen göğüs ağrısı meydana gelir. Kalp damarlarından biri ya da diğerleri tıkandığında kalp krizi gelişir ve kalp krizi kalp kaslarının yıpranmasına sebep olur.

Damarlar kendilerini sağlıklı kılabilmek için bir takım maddeler salgılamaya çalışmak zorunda kalır, bu nedenle damarlar daha da kalınlaşır ve kanın içinde bulunan protein, kalsiyum gibi maddeler, bazı hücreler gelip o bölgeye yapışırlar. Bu maddeler ve yağ birikintileri plak oluşmasına neden olur ve plaklar büyüyerek damarları daraltır. Bu olayın adına ateroskleroz denilir.

Kalp Damar Hastalıkları Risk Faktörleri Nelerdir?

Kadınlarda 55 yaş üstü erkeklerde ise 45 yaş üstü olan bireyler risk faktörünü oluşturur. Fakat bu hastalığın erkeklerde daha çok görüldüğü de bir gerçektir. Bunun dışında aile öyküsü dediğimiz faktörde önemlidir. Birinci dereceden yakın olan anne baba abi veya kardeşte görülen damar tıkanıklığı ve kalp krizi gibi nedenlerle erken ölüm bu ailedeki kişiler için bir risktir.

Öte yandan boyun damarlarında veya bacak damarlarında hastalık nedeniyle tıkanmalar oluşanlarda risk altındadır. Ve en önemlisi sigara içenler bu hastalığın hedefi mesabesindedir. Çünkü nikotin kan damarlarında dolaşır ve bir süre sonra damarları tıkar. Ayrıca aşağıdaki nedenlerde kalp ve damar hastalıkları için önemli risk oluşturur:

  • İyi kolesterol olan bilinen HDL kolesterolünün düşük olması
  • Hipertansiyon da denilen yüksek tansiyon
  • Şeker hastalığı – Diyabet
  • Şişmanlık veya Obezite
  • Hareketsiz yaşam stili
  • Uzun süre strese maruz kalma ile hastalığın gelişmesi
  • Kötü kolesterol olarak bilinen LDL-kolesterolün yüksek olması

Yukarıda da bahsedildiği gibi kan yağları düzeyinin yükselmesi (yüksek kolesterol), kan basıncının yükselmesi, şeker hastalığı, sigara içmek, fazla yağlı beslenmek, hamur işlerini fazla tüketmek, kilolu olmak, hareketsiz yaşam, spor yapmamak, fazla alkol tüketmek, aşırı stresli olmak gibi yanlış yaşam tarzı kalp damar hastalıklarına zemin hazırlamaktadır.

Kalp Damar Hastalığı Belirtileri ve Tedavi

Kalp Damar Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Kalp hastalıklarının erken dönemde dikkat çeken bir belirtisi yoktur, ilerlemiş durumda tipik belirtisi, efor ile oluşan nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bu yakınmalar başlangıçta efor yapıldığında hissedilir, ancak zamanla günlük hareketler sırasında da göğüs ağrısı hissedilebilir. Bazı hastalarda kalp hastalığının ilk belirtisi olarak kalp krizi görülebilir.

Kalp hastalarında bazı ilaçlarla rahatlama sağlanabilir, bazı hastalarda da bozulmuş olan kalp damarlarının cerrahi yolla genişletilmesi veya değiştirilmesi gerekebilir. Kalp hastalığı kalbin pompa gücünde azalma olmadan tespit edilir ve uygun şekilde tedavi edilirse hastalar rahat şekilde yaşamlarını sürdürebilirler. Şimdi aşağıda kalp damar hastalıklarının “geliyorum” diyen belirtilerini açıklamalarıyla beraber zikredelim:

  • Göğüs Ağrısı Çekme

Kalp hastalıklarının en önemli belirtilerinden olan göğüs ağrısı; basit bir kas ağrısından ya da kalpten çıkan tüm vücuda kanı taşıyan aort damarındaki yırtılmaya kadar çok çeşitli nedenlerle olabilir. Ancak bu ağrı eforla oluşuyor, göğsün ortasında baskı şeklinde hissediliyor, 2 dakikadan daha uzun sürüyor ve dinlenmekle de 5-10 dakika içinde geçiyorsa hekime başvurmak gerekir.

Bu tür bir ağrı; göğüs duvarında iki taraflı, daha çok sol taraf olmak üzere kollara boyun ve çeneye yayılma eğilimindedir. Daha az sıklıkla sol kürek kemiği ve omuz bölgesine yayılabilir. Bazen sol koldan başlayıp göğse yayılır ya da sadece sol kolda hissedilebilir.

Kalp krizinde ise genellikle istirahat halindeyken aniden göğüste ağrı, sıkışma, yanma veya baskı şeklinde ortaya çıkar. Ağrı genellikle endişe verici kadar şiddetli ve 20 dakikadan daha uzun sürelidir. Beraberinde bulantı, kusma, soğuk terleme, baş dönmesi, göz kararması ve nefes darlığı da olabilir.

  • Nefes Darlığı Hissetme

Nefes darlığı kondisyonu düşük, hareketsiz yaşam tarzı olan veya kilolu kişilerde hafif eforla olabildiği gibi çok çeşitli solunum sistemi hastalıklarında ve anemisi olan hastalarda da görülebilir.

Kalp hastalıklarında görülen nefes darlıkları genellikle eforla ortaya çıkar, dinlenmeyle geçer ve hasta nefes darlığını elini göğsüne koyarak lokalize edebilir. Bunun yanı sıra kalp yetmezliklerinde gece gelen ve uykudan uyandıran nefes darlıkları olabilir.

Genellikle hasta uykuya daldıktan 2 ila 4 saat sonra başlar ve hasta hava açlığı ile pencereleri açar. Nefes darlığıyla birlikte öksürük de görülebilir. Hasta oturunca ya da ayağa kalkınca 15- ila 30 dakika içinde nefes darlığında zamanla azalma olur.

  • Kalp çarpıntısı

Çarpıntı; kalbin atışlarının hızlı ya da kuvvetli rahatsızlık verecek şekilde hissedilmesidir. Normalde nabız sayısı erişkin bir insanda dakikada 60-100’dür. Kalbin hızının 150 atım/dk’dan fazla olduğu, beraberinde baş dönmesi, göz kararması ya da bayılma şikâyetlerinin olduğu çarpıntılar mutlaka tedavi edilmesi gereken çarpıntılardır.

Çarpıntı hisseden kişide, kendisi veya bir yakını o sırada nabzı kontrol ederek dakikadaki kalp hızını ve kalp atışının düzenli olup olmadığını tespit edebilir ve bu şekilde hekime ve tedaviye yardımcı olur. Nabız, el bileğinin başparmak hizasında kolaylıkla bulunur.

  • Bayılma ve Halsizlik

Bayılma; sıklıkla beyin kan akımındaki azalmaya bağlı birdenbire bilinç kaybı olup yere yığılma ve kısa bir süre sonra kendine gelme halidir. Son derece ciddi bir kalp hastalığının belirtisi olabileceği gibi diğer çok sayıdaki daha az ciddi sebeplerden de kaynaklanabilir.

Kalp hastalıklarına bağlı bayılmalar genellikle ani, 1 veya 2 saniye içinde gelişir ve kısa sürelidir. Kalp kapak hastalıklarında (örneğin aort darlığında özellikle eforla alakalı bayılma), kalp kası hastalıklarında (hipertrofik kardiyomiyopati), çok hızlı ve uzun süren ritim bozukluklarında, kalbin hızının aniden çok yavaşlamasında, doğumsal kalp hastalıklarında bayılmalar olabilir.

Kardiyovasküler sistem hastalıklarında en sık şikâyetlerden birisi halsizlik ve çabuk yorulmadır. Bu durum sistemik dolaşım bozukluğu sonucu gelişen kas güçsüzlüğü yanı sıra kalp hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlara da bağlı olabilir.

YouTube video

Kalp Damar Hastalıkları Tedavi Yöntemleri

Kardiyovasküler sistem hastalıkları konusunda yapılan tıbbi tedavilerin yanında; bitkisel tedavi yöntemleri de başarılı sonuçlara imza atmaktadır. Kan sulandıran, kalp kası güçlendiren, damarlarda oluşan tıkanıklıkların çözülmesine yardımcı olan bir takım bitkiler, bitki kürleri veya bitkisel çaylar kardiyovasküler hastalıklar konusunda oldukça olumlu gelişmeler göstermektedir.

Bunun dışında modern tıbbın geldiği noktada takdire şayandır. Kalp hastalıkları konusunda gerekli olan tanı yapılıp teşhis konulduktan sonra uygulanacak tedavi yönteminin belirlenmesinde oluşan hastalığın çeşidi ve oluşmasının altında yatan neden önemli faktörlerdir. Hastalığın nedeninin belirlenip tedavi edilmesi bu rahatsızlığın tedavisinde başarılı sonuç alınabilmesi için en önemli etkenlerden biridir.

Kardiyovasküler sistem hastalıklarında ilk tedavi genel olarak medikal yolla yani ilaçla yapılmaktadır. Bu tedavi yöntemi istenilen başarıyı göstermediği takdirde girişimsel yöntemlerle tedavi seçeneği gündeme gelmektedir. Eskiden geleneksel yöntem olarak kabul edilen açık kalp ameliyatları yerine günümüzde; minimal invaliz, koltuk altı kalp ameliyatı gibi yeni sistemler gelişmektedir. Bunun yanında katater yardımıyla uygulana anjiyografiler, stent, balon veya bypass gibi yöntemler de başarılı sonuçlar vermektedir. 

Anjiyoplasti Tedavisi Nedir?

Kalp damar hastalarında uygulanan perkütan yöntemlerden olan anjiyoplasti yöntemi, koroner anjiyografi sonucunda hastalıklı damara balon uygulaması kararı verilen hastalara aynı seansta işleme devam ederek ya da daha sonraki girişimde daralmış veya tıkalı damarı açmak amacı ile uygulanan tedavidir.

Balon dilatasyon (balonla daralan damarı genişletme işlemi), kardiyak katerizasyon laboratuvarında yapılır. Bu işlem anjiyografi işleminde kullanılan kateterler (ince uzun yumuşak plastik tüpler) ile yapılır.

Anjiyoplasti işleminin ilk bölümü koroner anjiyografiye benzer ve lokal anestezi altında uyanıkken damar içinde daralmış bölgeye özel üretilmiş balonun kontrollü bir şekilde şişirilmesi ile darlığın açılması için yapılır.

Balon şişirildiğinde plakları arter duvarına doğru iter ve balon çıkarıldıktan sora tıkalı damardan yeniden kan akışı sağlanır. Bu işlem genelde 1 saatten daha az sürüp, uzun süre ilaç tedavisi gerektirmez ve hasta başka bir sorun çıkmadığı takdirde ertesi gün hastaneden çıkabilir.

Koroner Stent Tedavisi Nedir?

Balon tedavisinde ortaya çıkan bazı zorlukları gidermek ve açılmış olan damarda daha iyi kan akımını sağlamak amaçlı koroner stentler yaklaşık 30 yıldır kullanılmaktadır.

Koroner stent çelik tel kafes, koroner damarlarda balon tedavisi ile yeteri kadar açıklık elde edilemeyen ya da balon işlemi sonrasında damarın içinde yırtılma oluşan hastalarda bu problemleri gidermek için uygulanan bir yöntemdir. Stent balon üzerine yerleştirilir ve damarın içinde balon şişirildiğinde damar içi duvarına monte edilmiş olur.

Daralmış bölgenin uzunluğuna göre bir veya daha fazla stent takılabilir. Bir kaç hafta sonra bu stentlerin üzeri endontel tabakası ile kapanır ve stent yaşam süresince orada kalır. Son yıllarda teknolojinin gelişimi sayesinde daha iyi ve daha kaliteli stentlerin üretilmesi ile bypass ameliyatına daha az gerek duyulmaktadır.

Balon ve stent yönteminde başarı oranı yüzde 65 ila 99 civarında olup 6 ay sonrasında yüzde 20-30 arasında tekrar daralma oluştuğu da bilinmektedir. Geliştirilmiş ilaç kaplı stentlerde bu oran yüzde 8 ila 15 Aralığında değişmektedir. Stent içinde daralma oluşur ise yeniden balon ya da stent işlemleri uygulanabilir.

Koroner Bypass Tedavisi Nedir?

Koroner arter bypass cerrahi tedavi yöntemi, açık kalp ameliyatı olarak yapılan vücudun başka yerlerinden alınan damarlar (venler ya da arterler) yeterli miktarda kan alamayan arterlere daha rahat kan akımı sağlanması amacı ile uygulanan cerrahi bir tedavi yöntemidir. Ameliyatta kullanılan arterler ya da venler bulundukları bölgeden oldukça rahat bir şekilde serbestliği sağlanan ve çıkarıldıkları bölgede kan akımının bozulmasına neden olmayan damarlardır.

Kullanılan arterlergreftlere tipik örnek olarak göğüs duvarının iç tarafında aşağıya doğru seyreden göğüs damarı, (internal mamarian arter İMA) venlere örnek olarak ise bacağın iç kısmında ayak bileğinden kasığa varana kadar derinin hemen altında seyreden bacak toplardamarı (safen venidir).

Bazı gereken durumlarda bacağın arka kısmından ya da koldan da venöz greftler hazırlanabilir. Aynı zamanda arteryel greft olarak ön koldan (radyal arter), karın içerisinden mide arteride greft olarak kullanılması söz konusu olabilir. Bu damar alımının seçimi hastaya göre değişiklik gösterir.

Ameliyat esnasında arteryel ve venöz greftler, kalbin yüzeyinde seyreden koroner damarlara direkt olarak birleştirilir. Bu sayede greftler bir köprü gibi darlık oluşan bölgenin devamına kan akımını sağlarlar. Böylece, hastanın yaşam kalitesinin artması ve ömrünün uzaması sağlanır. Bu ameliyat genel anestezi altında göğüs kemiği kesilerek göğüs açılır.

Koroner arter bypass ameliyatları çoğunlukla, kalp akciğer makinesi kullanılarak yapılmaktadır. Kalp akciğer makinesi kanın oksijenlenmesini sağlar ve vücudun her tarafına belirli bir basınç ile kan akımını sağlayarak kalbin durmasını sağlar ve bu sırada koroner damarlara bypass ameliyatı gerçekleştirilir. Koroner arter bypass ameliyatı bazı özel durumlarda kalp çalışır durumdayken de yapılabilmektedir.

Kalp Damar Tıkanıklığını Açan Kür

YouTube video

Kalp Damar Hastalığı Belirtileri ve Tedavi adlı konumuza son verirken, kalp ve damar hastalıklarına iyi gelen doğal kürler için sitemizin Damar tıkanıklığına son adlı konumuza da göz atabilir veya kalp damar hastalığı ile ilgili başka videolar izlemek isterseniz, buraya tıklayarak youtube üzerinden izleyebilirsiniz

Keyifli Admin

Medeniyetimiz, ahlaki değerlerimiz ve bu vatan toprağı bizim için değer konmaz birer hazine niteliğindedir. Keyifli Bilgi yapabildiği kadar, sizlerin de desteğiyle bu hazinelerin hepsine taliptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu